(¯`'·.İSLAMA DOGRU¸.·'´¯)¸
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


KUTSAL NUR
 
AnasayfaAnasayfa  KapıKapı  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Yeni Antlaşma

Aşağa gitmek 
Sayfaya git : Önceki  1, 2, 3, ... 10, 11, 12  Sonraki
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 1396
Kayıt tarihi : 10/01/10
Yaş : 57

Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yeni Antlaşma   Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Icon_minitimeCuma Ara. 11, 2015 7:27 am

Matta

25. Bölüm

On kız benzetmesi

«O zaman Göklerin Egemenliği, kandillerini alıp güveyi karşılamaya çıkmış olan on kıza benzeyecek. 2Bunların beşi akılsız, beşi de akıllıymış. 3Akılsızlar kandillerini almışlarsa da, yanlarına yağ almamışlar. 4Akıllılar ise, kandilleriyle birlikte kaplar içinde yağ da almışlar. 5Güvey gecikince hepsini uyku tutmuş ve dalıp uyumuşlar.
6«Gece yarısı bir ses yankılanmış: `İşte güvey geliyor, onu karşılamaya çıkın!' 7Bunun üzerine kızların hepsi kalkıp kandillerini tazelemişler.
8«Akılsızlar akıllılara, `Kandillerimiz sönüyor, bize yağınızdan verin!' demişler.
9«Akıllılar, `Olmaz! Hem bize hem size yetmeyebilir. En iyisi satıcılara gidin, kendinize yağ alın' demişler.
10«Ne var ki, onlar yağ satın almaya giderlerken güvey gelmiş. Hazırlıklı olan kızlar, onunla birlikte düğün şölenine girmişler ve kapı kapanmış.
11«Daha sonra gelen öbür kızlar, `Efendimiz, efendimiz, aç kapıyı bize!' demişler.
12«Güvey ise, `Size doğrusunu söyleyeyim, sizi tanımıyorum' demiş.
13«Bu nedenle uyanık durun. Çünkü o günü ve o saati bilemezsiniz.

Emanet para benzetmesi

(Luk.19:11-27)

14«Göksel Egemenlik, yolculuğa çıkmak üzere olan bir adamın kölelerini çağırıp malını onlara emanet etmesine benzer.
15«Adam, her birinin yeteneğine göre, birine beş, birine iki, birine de bir talant vererek yola çıkmış. 16Beş talant alan, hemen gidip bu parayı işletmiş ve beş talant daha kazanmış. 17İki talant alan da iki talant daha kazanmış. 18Bir talant alan ise gidip toprağı kazmış ve efendisinin parasını saklamış.
19«Uzun zaman sonra bu kölelerin efendisi dönmüş, onlarla hesaplaşmaya oturmuş. 20Beş talant almış olan gelip beş talant daha getirmiş, `Efendimiz' demiş, `bana beş talant emanet etmiştin; bak, beş talant daha kazandım.'
21«Efendisi ona, `Aferin, iyi ve güvenilir köle!' demiş. `Sen küçük işlerde güvenilir olduğunu gösterdin, ben de seni büyük işlerin başına geçireceğim. Gel, efendinin şenliğine katıl!'
22«İki talant almış olan da gelmiş, `Efendimiz' demiş, `bana iki talant emanet etmiştin; bak, iki talant daha kazandım.'
23«Efendisi ona, `Aferin, iyi ve güvenilir köle!' demiş. `Sen küçük işlerde güvenilir olduğunu gösterdin, ben de seni büyük işlerin başına geçireceğim. Gel, efendinin şenliğine katıl!'
24«Sonra bir talant almış olan gelmiş, `Efendimiz' demiş, `senin sert bir adam olduğunu biliyordum. Ekmediğin yerden biçer, harman savurmadığın yerden devşirirsin. 25Bu nedenle korktum, gidip senin verdiğin talantı toprağa gömdüm. İşte, al paranı!'
26-27«Efendisi ona şu karşılığı vermiş: `Kötü ve tembel köle! Ekmediğim yerden biçtiğimi, harman savurmadığım yerden devşirdiğimi biliyordun ha? Öyleyse paramı faizcilere vermeliydin. Ben de geldiğimde onu faiziyle geri alırdım... 28Haydi, elindeki talantı alın, on talantı olana verin! 29Çünkükimde varsa, ona daha çok verilecek ve o bolluk içinde olacak. Ama kimde yoksa, kendisinde olan da elinden alınacak. 30Şu yararsız köleyi dışarıya, karanlığa atın. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır.'

Koyunlar ve keçiler

31«İnsanoğlu kendi görkemi içinde bütün melekleriyle birlikte gelince, görkemli tahtına oturacak. 32Ulusların hepsi O'nun önünde toplanacak, O da koyunları keçilerden ayıran bir çoban gibi, onları birbirinden ayıracak. 33Koyunları sağına, keçileri soluna alacak.
34«O zaman Kral, sağındaki kişilere, `Sizler, Babamın kutsadıkları, gelin!' diyecek. `Dünya kurulduğundan beri sizin için hazırlanmış olan egemenliği miras alın! 35Çünkü acıkmıştım, bana yiyecek verdiniz; susamıştım, bana içecek verdiniz; yabancıydım, beni içeri aldınız. 36Çıplaktım, beni giydirdiniz; hastaydım, benimle ilgilendiniz; zindandaydım, yanıma geldiniz.'
37«O vakit doğru kişiler O'na şu karşılığı verecekler: `Ya Rab, biz seni ne zaman aç görüp doyurduk, ya da susamış görüp içecek verdik? 38Seni ne zaman yabancı gördük de içeri aldık, ya da çıplak görüp giydirdik? 39Seni ne zaman hasta ya da zindanda görüp yanına geldik?'
40«Kral da onlara şöyle cevap verecek: `Size doğrusunu söyleyeyim, bu en basit kardeşlerimden biri için yaptığınızı, benim için yapmış oldunuz.'
41«Sonra solundakilere şöyle diyecek: `Ey lanetliler, çekilin önümden! İblis ile onun melekleri için hazırlanmış sönmez ateşe yollanın! 42-43Çünkü acıkmıştım, bana yiyecek vermediniz; susamıştım, bana içecek vermediniz; yabancıydım, beni içeri almadınız; çıplaktım, beni giydirmediniz; hastaydım, zindandaydım, benimle ilgilenmediniz.
44«O vakit onlar da şöyle karşılık verecekler: `Ya Rab, seni ne zaman aç, susamış, yabancı, çıplak, hasta ya da zindanda gördük de sana hizmet etmedik?'
45«Kral da onlara şu cevabı verecek: `Size doğrusunu söyleyeyim, mademki bu en basit kardeşlerimden biri için bunu yapmadınız, benim için de yapmamış oldunuz.'
46«Bunlar sonsuz azaba uğrayacak, doğrular ise sonsuz yaşama kavuşacaklar.»

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://islamadogru.yetkinforum.com
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 1396
Kayıt tarihi : 10/01/10
Yaş : 57

Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yeni Antlaşma   Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Icon_minitimeCuma Ara. 11, 2015 7:28 am

Matta

26. Bölüm

İsa'yı öldürme tasarısı

(Mar.14:1-2; Luk.22:1-2; Yu.11:45-53)

1-2İsa bütün bunları anlattıktan sonra öğrencilerine şöyle dedi: «Biliyorsunuz, iki gün sonra Fısıh bayramıdır, ve İnsanoğlu çarmıha gerilmek üzere ele verilecek.»
3Bu sırada başkâhinler ve halkın ihtiyarları, Kayafa adındaki başkâhinin sarayında toplandılar. 4İsa'yı hileyle tutuklayıp öldürmek için düzen kurdular. 5Ama, `Bayramda olmasın ki, halk arasında kargaşalık çıkmasın' diyorlardı.

İsa Beytanya'da

(Mar.14:3-9; Yu.12:1-Cool

6-7İsa Beytanya'da cüzamlı Simun'un evindeyken, yanına bir kadın geldi. Kadın, kaymaktaşından bir kap içinde çok değerli, hoş kokulu bir yağ getirmişti. İsa sofrada otururken, kadın yağı O'nun başından aşağı döktü.
8Öğrenciler bunu görünce kızdılar. «Nedir bu savurganlık?» dediler. 9«Bu yağ pahalıya satılabilir, parası yoksullara verilebilirdi.»
10Söylenenleri fark eden İsa, öğrencilerine, «Kadını neden üzüyorsunuz?» dedi. «Benim için güzel bir şey yaptı. 11Yoksullar her zaman aranızdadır, ama ben her zaman aranızda olmayacağım. 12Kadın bu hoş kokulu yağı, beni gömülmeye hazırlamak için bedenimin üzerine boşalttı. 13Size doğrusunu söyleyeyim, bu müjde dünyanın her neresinde duyurulursa, bu kadının yaptığı da onun anılması için anlatılacak.»

Yahuda'nın ihaneti

(Mar.14:10-11; Luk.22:3-6)

14-15O sırada Onikilerden biri - adı Yahuda İskariyot olanı - başkâhinlere giderek, «O'nu ele verirsem bana ne verirsiniz?» dedi. Otuz gümüş tartıp ona verdiler. 16Yahuda o andan itibaren İsa'yı ele vermek için fırsat kollamaya başladı.

Fısıh yemeği

(Mar.14:12-26; Luk.22:7-23; Yu.13:21-30; 1KoYu.11:23-25)

17Mayasız Ekmek bayramının ilk günü öğrenciler İsa'nın yanına gelerek, «Fısıh yemeğini yemen için nerede hazırlık yapmamızı istersin?» diye sordular.
18İsa onlara, «Kente varıp o adamın evine gidin» dedi. «Ona şöyle deyin: `Öğretmen diyor ki, zamanım yaklaştı. Fısıh bayramını, öğrencilerimle birlikte senin evinde kutlayacağım.'» 19Öğrenciler, İsa'nın buyruğunu yerine getirerek Fısıh yemeği için hazırlık yaptılar.
20Akşam olunca İsa on iki öğrencisiyle yemeğe oturdu. 21Yemek yerlerken, «Size doğrusunu söyleyeyim, sizden biri beni ele verecek» dedi.
22Bu söz onları kedere boğdu. Teker teker, «Rab, beni demek istemedin ya?» diye sormaya başladılar.
23O da, «Beni ele verecek olan» dedi, «elindeki ekmeği benimle birlikte sahana batırandır. 24İnsanoğlu, kendisi için yazılmış olduğu gibi gidiyor, ama İnsanoğlu'nu ele verenin vay haline! O adam hiç doğmamış olsaydı, kendisi için daha iyi olurdu.»
25O'nu ele verecek olan Yahuda, «Rabbî, yoksa beni mi demek istedin?» diye sordu.
İsa ona, «Söylediğin gibidir» karşılığını verdi.
26Yemek sırasında İsa eline ekmek aldı, şükran duasını yapıp ekmeği böldü ve öğrencilerine verdi. «Alın, yiyin» dedi, «bu benim bedenimdir.» 27Sonra bir kâse alıp şükretti ve bunu öğrencilerine vererek, «Hepiniz bundan için» dedi. 28«Çünkü bu benim kanımdır, günahların bağışlanması için birçokları uğrunaakıtılan antlaşma kanıdır. 29Size şunu söyleyeyim, Babamın egemenliğinde sizinle birlikte tazesini içeceğim o güne dek, asmanın bu ürününden bir daha içmeyeceğim.»
30Bir ilahi söyledikten sonra dışarı çıkıp Zeytin dağına doğru gittiler.

Petrus'un inkârı önceden bildiriliyor

(Mar.14:27-31; Luk.22:31-34; Yu.13:36-38)

31Bu arada İsa öğrencilerine, «Bu gece hepiniz benden ötürü sendeleyip düşeceksiniz» dedi. «Çünkü şöyle yazılmıştır:

`Çobanı vuracağım,
sürüdeki koyunlar da darmadağın olacak.'

32Ama ben dirildikten sonra sizden önce Celile'ye gideceğim.»
33Petrus O'na, «Herkes senden ötürü sendeleyip düşse de, ben asla düşmem» dedi.
34«Sana doğrusunu söyleyeyim» dedi İsa, «bu gece horoz ötmeden sen beni üç kez inkâr edeceksin.»
35Petrus, «Seninle birlikte ölmem bile gerekse, seni asla inkâr etmem» dedi. Öğrencilerin hepsi de aynı şeyi söyledi.

Getsemani bahçesinde

(Mar.14:32-42; Luk.22:39-46)

36Sonra İsa öğrencileriyle birlikte Getsemani denen bir yere geldi. Öğrencilerine, «Ben şuraya gidip dua edeceğim, siz burada oturun» dedi. 37Petrus ile Zebedi'nin iki oğlunu yanına aldı. Kederlenmeye ve ağır bir sıkıntı duymaya başlamıştı. 38Onlara, «Yüreğim ölüm derecesinde kederli» dedi. «Burada kalın, benimle birlikte uyanık durun.»
39Biraz ilerledi, yüzüstü yere kapanıp dua etmeye başladı. «Baba» dedi, «mümkünse bu kâse benden uzaklaştırılsın. Yine de benim değil, senin istediğin olsun.»
40Öğrencilerin yanına döndüğünde onları uyumuş buldu. Petrus'a, «Demek ki benimle birlikte bir saat uyanık kalamadınız!» dedi. 41«Uyanık durup dua edin ki, ayartılmayasınız. Ruh isteklidir, ama beden güçsüzdür.»
42İsa ikinci kez uzaklaşıp dua etti. «Baba» dedi, «eğer ben içmeden bu kâsenin uzaklaştırılması mümkün değilse, senin istediğin olsun.»
43Geri geldiğinde öğrencilerini yine uyumuş buldu. Onların göz kapaklarına bir ağırlık çökmüştü. 44Onları bırakıp tekrar uzaklaştı, yine aynı sözlerle üçüncü kez dua etti.
45Sonra öğrencilerin yanına dönerek, «Hâlâ uyuyor, dinleniyor musunuz?» dedi. «İşte saat yaklaştı, İnsanoğlu günahkârların eline veriliyor. 46Kalkın, gidelim. İşte beni ele veren geldi!»

İsa tutuklanıyor

(Mar.14:43-50; Luk.22:47-53; Yu.18:3-12)

47İsa daha konuşurken, Onikilerden biri olan Yahuda geldi. Yanında, başkâhinlerle halkın ihtiyarları tarafından gönderilmişkılıçlı sopalı büyük bir kalabalık vardı. 48İsa'yı ele veren Yahuda, «Kimi öpersem, İsa O'dur, O'nu tutuklayın» diye onlarla sözleşmişti. 49Dosdoğru İsa'ya gidip, «Selam, Rabbî!» diyerek O'nu öptü.
50İsa ona, «Arkadaş, bunun için mi geldin?» dedi. Bunun üzerine adamlar yaklaştı, İsa'yı yakalayıp tutukladılar. 51İsa'yla birlikte olanlardan biri, ani bir hareketle kılıcını çekti, başkâhinin kölesine vurup kulağını uçurdu. 52O zaman İsa ona, «Kılıcını yerine koy!» dedi. «Kılıç çekenlerin hepsi kılıçla ölecek. 53Yoksa Babamdan yardım isteyemez miyim sanıyorsun? İstesem, hemen şu an bana on iki tümenden fazla melek gönderir. 54Ama böyle olması gerektiğini bildiren Kutsal Yazılar o zaman nasıl yerine gelir?»
55Bundan sonra İsa kalabalığa dönüp şöyle seslendi: «Bir haydudun peşindeymiş gibi beni kılıç ve sopalarla mı yakalamaya geldiniz? Her gün tapınakta oturup ders veriyordum, beni tutuklamadınız. 56Ama bütün bunlar, peygamberlerin yazdıkları yerine gelsin diye oldu.» O zaman öğrencilerin hepsi O'nu bırakıp kaçtı.

İsa Yüksek Kurul'un önünde

(Mar.14:53-65; Luk.22:54-55,63-71; Yu.18:13-14,19-24)

57İsa'yı tutuklayanlar, O'nu başkâhin Kayafa'ya götürdüler. Din bilginleriyle ihtiyarlar da orada toplanmışlardı. 58Petrus, İsa'yı uzaktan, ta başkâhinin avlusuna kadar izledi. Sonucu görmek için içeri girip nöbetçilerin yanına oturdu.
59Başkâhinlerle Yüksek Kurul'un tamamı, İsa'yı ölüm cezasına çarptırmak için kendisine karşı yalancı tanıklar arıyorlardı. 60-61Ortaya birçok yalancı tanık çıktığı halde, aradıklarını bulamadılar. Sonunda ortaya çıkan iki kişi şöyle dediler: «Bu adam, `Ben Tanrı'nın tapınağını yıkıp üç günde yeniden kurabilirim' dedi.»
62Başkâhin ayağa kalkıp İsa'ya, «Hiç cevap vermeyecek misin?» dedi. «Nedir bunların sana karşı ettiği bu tanıklıklar?» 63İsa susmaya devam etti. Başkâhin ise O'na, «Yaşayan Tanrı adına sana yemin ettiriyorum, söyle bize, Tanrı'nın Oğlu Mesih sen misin?» dedi.
64İsa, «Söylediğin gibidir» karşılığını verdi. «Üstelik size şunu söyleyeyim, bundan sonra İnsanoğlu'nun, kudretli Olan'ın sağında oturduğunu ve göğün bulutları üzerinde geldiğini göreceksiniz.»
65Bunun üzerine başkâhin giysilerini yırtarak, «Tanrı'ya küfretti!» dedi. «Artık tanıklara ne ihtiyacımız var? İşte küfürü işittiniz. 66Buna ne diyorsunuz?»
«Ölümü hak etti!» diye cevap verdiler.
67-68Bunun üzerine İsa'nın yüzüne tükürüp O'nu yumrukladılar. Bazıları da O'nu tokatlayıp, «Ey Mesih, peygamberliğini göster bakalım, sana vuran kim?» dediler.

Petrus İsa'yı inkâr ediyor

(Mar.14:66-72; Luk.22:56-62; Yu.18:15-18,25-27)

69Petrus ise dışarıda, avluda oturuyordu. Bir hizmetçi kızyanına gelip, «Sen de Celileli İsa'yla birlikteydin» dedi.
70Ama Petrus bunu herkesin önünde inkâr ederek şöyle dedi: «Senin neden söz ettiğini anlamıyorum.»
71Sonra avlu kapısının önüne çıktı. Onu gören başka bir hizmetçi kız orada bulunanlara, «Bu adam Nasıralı İsa'yla birlikteydi» dedi.
72Petrus yemin ederek, «Ben o adamı tanımıyorum» diye yine inkâr etti.
73Orada duranlar az sonra Petrus'a yaklaşıp, «Gerçekten sen de onlardansın. Lehçen seni ele veriyor» dediler.
74Petrus kendine lanet okuyup yemin ederek, «O adamı tanımıyorum!» dedi.
Tam o anda horoz öttü. 75Petrus, İsa'nın, «Horoz ötmeden sen beni üç kez inkâr edeceksin» dediğini hatırladı ve dışarı çıkıp acı acı ağladı.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://islamadogru.yetkinforum.com
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 1396
Kayıt tarihi : 10/01/10
Yaş : 57

Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yeni Antlaşma   Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Icon_minitimeCuma Ara. 11, 2015 7:30 am

Matta

27. Bölüm

Yahuda kendini asıyor

(Elç.1:18-19)

Sabah olunca tüm başkâhinlerle halkın ihtiyarları, İsa'yı ölüm cezasına çarptırmak konusunda anlaştılar. 2O'nu bağladılar ve götürüp vali Pilatus'a teslim ettiler.
3İsa'yı ele veren Yahuda, O'nun mahkûm edildiğini görünce yaptığına pişman oldu. Otuz gümüşü başkâhinlere ve ihtiyarlara geri götürdü. 4«Ben suçsuz birini[cc] ele vermekle günah işledim» dedi.
Onlar ise, «Bundan bize ne? Onu sen düşün» dediler.
5Yahuda paraları tapınağın içine fırlatarak oradan ayrıldı, gidip kendini astı.
6Paraları toplayan başkâhinler, «Kan bedeli olan bu paraları tapınağın hazinesine koymak doğru olmaz» dediler. 7Kendi aralarında anlaşarak bu parayla yabancılar için mezarlık yapmak üzere Çömlekçi Tarlasını satın aldılar. 8Bunun için bu tarlaya bugüne dek `Kan Tarlası' denilmiştir. 9-10Böylece Yeremya peygamber aracılığıyla bildirilen şu söz yerine gelmiş oldu:

«İsrail oğullarından kimilerinin
O'na biçtikleri değerin karşılığı olan
otuz gümüşü aldılar
ve Rab'bin bana buyurduğu gibi,
çömlekçinin tarlasını satın almak için harcadılar.»

İsa vali Pilatus'un önünde

(Mar.15:2-15; Luk.23:3-5,13-25; Yu.18:33-19Yu.18:16)

11İsa valinin önüne çıkarıldı. Vali O'na, «Sen Yahudilerin Kralı mısın?» diye sordu.
İsa, «Söylediğin gibidir» dedi.
12Başkâhinlerle ihtiyarlar O'nu suçlayınca hiç karşılık vermedi. 13Pilatus O'na, «Senin aleyhinde yaptıkları bunca tanıklığı duymuyor musun?» dedi. 14İsa bir tek konuda bile onacevap vermedi. Vali buna çok şaştı.
15Her Fısıh bayramında vali, halkın istediği bir tutukluyu salıvermeyi adet edinmişti. 16O günlerde Barabas adında ünlü bir tutuklu vardı. 17Halk bir araya toplandığında, Pilatus onlara, «Sizin için kimi salıvereyim istersiniz, Barabas'ı mı, Mesih denilen İsa'yı mı?» diye sordu. 18İsa'yı kıskançlıktan ötürü kendisine teslim ettiklerini biliyordu.
19Pilatus yargı kürsüsünde otururken karısı ona, «O doğru adama dokunma. Dün gece rüyamda O'nun yüzünden çok sıkıntı çektim» diye haber gönderdi.
20Başkâhinler ve ihtiyarlar ise, Barabas'ın salıverilmesini ve İsa'nın öldürülmesini istesinler diye halkı kışkırttılar.
21Vali onlara şunu sordu: «Sizin için ikisinden hangisini salıvereyim istersiniz?»
«Barabas'ı» dediler.
22Pilatus, «Öyleyse Mesih denen İsa'yı ne yapayım?» dedi.
Hep bir ağızdan, «Çarmıha gerilsin!» dediler.
23Pilatus, «O ne kötülük yaptı ki?» diye sordu.
Onlar ise daha yüksek sesle, «Çarmıha gerilsin!» diye bağrışıp durdular.
24Pilatus, elinden bir şey gelmediğini, tersine, bir kargaşalığın başladığını görünce su aldı, kalabalığın önünde ellerini yıkayıp şöyle dedi: «Bu adamın kanından ben sorumlu değilim. Bu işe siz bakın!»
25Bütün halk şu karşılığı verdi: «O'nun kanının sorumluluğu bizim ve çocuklarımızın üzerinde olsun!»
26Bunun üzerine Pilatus onlar için Barabas'ı salıverdi. İsa'yı ise kamçılattıktan sonra çarmıha gerilmek üzere askerlere teslim etti.

Askerlerin İsa'yı aşağılaması

(Mar.15:16-20; Yu.19:2-3)

27Sonra valinin askerleri İsa'yı vali konağına götürüp tüm taburu başına topladılar. 28O'nu soyup üzerine kırmızı bir kaftan geçirdiler. 29Dikenlerden bir taç örüp başına koydular, sağ eline de bir kamış tutturdular. Önünde diz çöküp, «Selam, ey Yahudilerin Kralı!» diyerek O'nunla alay ettiler. 30Üzerine tükürdüler, kamışı alıp başına vurdular. 31O'nunla böyle alay ettikten sonra kaftanı üzerinden çıkarıp O'na yine kendi giysilerini giydirdiler ve çarmıha germek üzere O'nu alıp götürdüler.

İsa çarmıha geriliyor

(Mar.15:21-32; Luk.23:26-43; Yu.19:17-27)

32Dışarı çıktıklarında Simun adında Kireneli bir adama rastladılar. İsa'nın çarmıhını ona zorla taşıttılar. 33-34Golgota, yani Kafatası denilen yere vardıklarında içmesi için İsa'ya ödle karışık şarap verdiler. İsa bunu tadınca içmek istemedi.

35Askerler O'nu çarmıha gerdikten sonra kura çekerek giysilerini aralarında paylaştılar. 36Sonra oturup yanında nöbet tuttular. 37Başının üzerine,

`BU, YAHUDİLERİN KRALI İSA'DIR'

diye yazan bir suç yaftası astılar.
38İsa'yla birlikte, biri sağında öbürü solunda olmak üzere iki haydut da çarmıha gerildi. 39-40Oradan geçenler başlarını sallayıp İsa'ya sövüyor, «Hani sen tapınağı yıkıp üç günde yeniden kuracaktın? Haydi, kurtar kendini! Tanrı'nın Oğluysan, çarmıhtan in!» diyorlardı.
41-42Başkâhinler, din bilginleri ve ihtiyarlar da aynı şekilde O'nunla alay ederek, «Başkalarını kurtardı, kendini kurtaramıyor» diyorlardı. «İsrail'in Kralı imiş! Şimdi çarmıhtan aşağı insin de O'na iman edelim. 43Tanrı'ya güveniyordu; Tanrı O'nu seviyorsa, kurtarsın bakalım! Çünkü, `Ben Tanrı'nın Oğluyum' demişti.» 44İsa'yla birlikte çarmıha gerilmiş olan haydutlar da O'na aynı şekilde hakaret ettiler.

İsa'nın ölümü

(Mar.15:33-41; Luk.23:44-49; Yu.19:28-30)

45Bütün ülkenin üzerine öğleyin saat on ikiden saat üçe kadar süren bir karanlık çöktü. 46Saat üçe doğru İsa yüksek sesle, «Elî, Elî, lema şevaktani?» yani, «Tanrım, Tanrım, beni niçin terk ettin?» diye bağırdı.
47Orada duranlardan bazıları bunu işitince, «Bu adam İlyas'ı çağırıyor» dediler.
48İçlerinden biri hemen koşup bir sünger getirdi, ekşi şaraba batırıp bir kamışın ucuna takarak İsa'ya içirdi. 49Diğerleri ise, «Dur bakalım, İlyas gelip O'nu kurtaracak mı?» dediler.
50İsa, yüksek sesle bir kez daha bağırdı ve ruhunu teslim etti.
51O anda tapınaktaki perde yukarıdan aşağıya dek yırtılarak ikiye bölündü. Yer sarsıldı, kayalar yarıldı. 52Mezarlar açıldı, ölmüş olan birçok kutsal kişinin cesetleri dirildi. 53Bunlar mezarlarından çıkıp İsa'nın dirilişinden sonra kutsal kente girdiler ve birçok kimseye göründüler.
54İsa'yı bekleyen yüzbaşı ve beraberindeki askerler, depremi ve öbür olayları görünce dehşete kapıldılar ve, «Bu gerçekten Tanrı'nın Oğluydu!» dediler.
55Orada, olup bitenleri uzaktan izleyen birçok kadın vardı. Bunlar, Celile'den İsa'nın peşinden gelip O'na hizmet etmişlerdi. 56Aralarında Mecdelli Meryem, Yakup ile Yusuf'un annesi Meryem ve Zebedi oğullarının annesi de vardı.

İsa'nın gömülmesi

(Mar.15:42-47; Luk.23:50-56; Yu.19:38-42)

57Akşama doğru Yusuf adında zengin bir Aramatyalı geldi. O da İsa'nın bir öğrencisiydi. 58Pilatus'a gidip İsa'nın cesedini istedi. Pilatus da cesedin ona verilmesini buyurdu. 59-60Yusuf cesedi aldı, temiz keten beze sardı, kayaya oydurmuş olduğu kendi yeni mezarına yatırdı. Mezarın girişine büyük bir taş yuvarlayıp oradan ayrıldı. 61Mecdelli Meryem ile öteki Meryem ise orada, mezarın karşısında oturuyorlardı.
62-63Ertesi gün, yani Hazırlık gününden sonraki gün, başkâhinlerle Ferisiler Pilatus'un önünde toplanarak, «Efendimiz»dediler, «O aldatıcının, daha yaşarken, `Ben öldükten üç gün sonra dirileceğim' dediğini hatırlıyoruz. 64Onun için buyruk ver de üçüncü güne dek mezarı güvenlik altına alsınlar. Yoksa öğrencileri gelir, cesedini çalar ve halka, `Ölümden dirildi' derler. Bu sonuncu aldatmaca ilkinden beter olur.»
65Pilatus onlara, «Bir manga asker alın, gidip mezarı dilediğiniz gibi güvenlik altına alın» dedi. 66Onlar da askerlerle birlikte gittiler, taşı mühürleyip mezarı güvenlik altına aldılar.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://islamadogru.yetkinforum.com
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 1396
Kayıt tarihi : 10/01/10
Yaş : 57

Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yeni Antlaşma   Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Icon_minitimeCuma Ara. 11, 2015 7:33 am

Matta

28. Bölüm

İsa'nın dirilişi

(Mar.16:1-10; Luk.24:1-12; Yu.20:1-10)

Sept gününü izleyen haftanın ilk günü, tan yeri ağarırken, Mecdelli Meryem ile öbür Meryem mezarı görmeye gittiler.
2Ansızın büyük bir deprem oldu. Rab'bin bir meleği gökten indi ve mezara gidip taşı bir yana yuvarlayarak üzerine oturdu. 3Görünüşü şimşek gibi, giysileri ise kar gibi bembeyazdı. 4Nöbetçiler korkudan titremeye başladılar, sonra ölü gibi yere yıkıldılar.
5Melek kadınlara şöyle seslendi: «Korkmayın! Çarmıha gerilmiş olan İsa'yı aradığınızı biliyorum. 6O burada yok; söylemiş olduğu gibi dirildi. Gelin, O'nun yattığı yeri görün. 7Hemen O'nun öğrencilerine gidip şöyle deyin: `İsa ölümden dirildi. Sizden önce Celile'ye gidiyor, kendisini orada göreceksiniz.' İşte ben size söylemiş bulunuyorum.»
8Kadınlar, hem korku hem büyük sevinç içinde, çabucak mezardan uzaklaşıp koşa koşa İsa'nın öğrencilerine haber vermeye gittiler. 9Ansızın İsa onların karşısına çıktı, «Selam size!» dedi. Onlar da yaklaşıp İsa'nın ayaklarına sarıldılar, O'na tapınmaya başladılar. 10O zaman İsa onlara, «Korkmayın!» dedi. «Gidip kardeşlerime haber verin, Celile'ye gitsinler, beni orada görecekler.»

Nöbetçilerin getirdiği haber

11Kadınlar daha yoldayken nöbetçi askerlerden bazıları kente giderek olup bitenlerin hepsini başkâhinlere bildirdiler. 12-13Başkâhinler ihtiyarlarla birlikte toplanıp birbirlerine danıştıktan sonra askerlere çok miktarda para vererek dediler ki, «Siz şöyle diyeceksiniz: `Öğrencileri geceleyin geldi, biz uyurken O'nun cesedini çalıp götürdüler.' 14Eğer bu haber valinin kulağına gidecek olursa biz onu yatıştırır, size bir zarar gelmesini önleriz.» 15Böylece askerler parayı aldılar ve kendilerine söylendiği gibi yaptılar. Bu söylenti bugüne dek Yahudiler arasında tekrarlanagelmiştir.

Son buyruk

(Mar.16:14-18; Luk.24:36-49; Yu.20:19-23; Elç.1:6-Cool

16On bir öğrenci Celile'ye, İsa'nın kendilerine bildirdiği dağagittiler. 17İsa'yı gördükleri zaman O'na tapındılar. Ama bazıları kuşku içindeydi. 18İsa yanlarına gelip kendilerine şunları söyledi: «Gökte ve yeryüzünde bütün yetki bana verildi. 19Bu nedenle gidin, bütün ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin. Onları Baba, Oğul ve Kutsal Ruh'un adıyla[çç] vaftiz edin. 20Size buyurduğum her şeye uymayı onlara öğretin. İşte ben, dünyanın sonuna dek her an sizinle birlikteyim.»

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://islamadogru.yetkinforum.com
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 1396
Kayıt tarihi : 10/01/10
Yaş : 57

Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yeni Antlaşma   Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Icon_minitimeCuma Ara. 11, 2015 7:33 am

Matta

Matta dipnotları

2:1-2 Doğuda O'nun yıldızını gördük: ya da «O'nun yıldızının doğuşunu gördük.»

2:9 Doğuda: ya da «Doğuşunu.»

5:22 aşağılayıcı bir söz: Grekçede, «raka», yani «boş kafalı.» 5:26 kuruş: Grekçede, «kodrantis.»

5:37 Şeytan: Grekçede, «kötü olan».

6:1 Yapmanız gereken doğru işleri: Grekçede, «Doğruluğunuzu.»

6:13 «Çünkü...Amin» sözleri birçok eski metinde yoktur.

6:22 «Gözünüz sağlamsa» diye çevrilen Grekçe deyim, «Cömertseniz» anlamında kullanılırdı.

6:23 «Gözünüz bozuksa» diye çevrilen Grekçe deyim, «Açgözlüyseniz» anlamında kullanılırdı.

6:24 para: Grekçede, «mamon.»

6:27 ömrünü bir anlık: ya da «boyunu bir arşın.»

11:12 ya da «Göklerin Egemenliği zorlu biçimde gelişiyor, zorlu kişiler ona sahip çıkıyor.»

13:19 Şeytan: Grekçede, «kötü olan.»

13:33 ölçek: Grekçede, «saton.»

14:24 bir hayli uzakta: Grekçede, «birçok stadion uzakta.»

14:25 Sabaha karşı: Grekçede, «Gecenin dördüncü nöbetinde.»

15:25 O'nun önünde yere kapandı: ya da «O'na tapındı.»

16:17 insan: Grekçede, «et ve kan.»

16:18 Petrus: Grekçede, «petros», yani kaya parçası, taş.

16:18 kaya: Grekçede, «petra», yani büyük taş kütlesi, kaya.

17:20-21 Birçok eski metinde şu sözler de yer alır: «Ama bu tür cinler ancak dua ve oruçla kovulabilir.»

17:24 iki dirhemlik tapınak vergisi: Grekçede, «didrahma.»

17:27 dört dirhemlik bir akçe: Grekçede, «bir statir.»

18:10-11 Birçok eski metinde şu sözler de yer alır: «İnsanoğlu, kaybolmuş olanı kurtarmak için geldi.»

19:9 «Boşanmış...olur» sözleri birçok eski metinde yoktur.

21:25 Yahya'nın vaftiz etme yetkisi: Grekçede, «Yahya'nın vaftizi.»

21:25 Tanrı'dan: Grekçede, «gökten.»

23:5 muska: Tevrat'tan alınan bazı ayetlerin içine konduğu, alna ya da sol kola takılan küçük kutu anlamındadır (Bkz. Tevrat, Çıkış 13:9, Tesniye 6:8,9).

23:5 püskül: Dindar Yahudiler, Kutsal Yasa'yı hatırlamak için giysilerinin eteğine dört püskül dikerler (bkz. Tevrat, Sayılar 15:38,39; Tesniye 22:12).

23:13-14 Birçok eski metinde şu sözler de yer alır: «Vay halinize, ey din bilginleri ve Ferisiler, ikiyüzlüler! Bir yandan gösteriş için uzun uzun dua edersiniz, öte yandan dul kadınların malını mülkünü sömürürsünüz. Bundan ötürü cezanız daha da ağır olacaktır.» (Bkz. Mar.12:40; Luk.20:47).

23:36 kuşak: ya da «soy.»

24:34 kuşak: ya da «soy.»

27:4 birini: Grekçede, «kanı.»

28:19 adıyla: Grekçede, «adı içine.»

1:11 2Kr.24:14-15; 2Ta.36:10; Yer.27:20

1:18 Luk.1:26-27

1:21 Luk.1:31

1:22 Yşa.7:14

1:25 Luk.2:21

2:6 Mik.5:2

2:15 Hoş.11:1

2:18 Yer.31:15

3:1 Mat.4:17; Mar.1:15

3:3 Yşa.40:3

3:42Kr.1:8

3:7 Mat.12:34; 23Mat.12:33; Luk.3:7

3:9 Yu.8:33

3:10 Mat.7:19

3:17 Mez.2:7; Yşa.42:1; Mat.12:18; 17Mat.12:5; Mar.1:11; Luk.9:35

4:1 İbr.2:18; 4.2:15

4:4 Tes.8:3

4:5 Mez.91:11-12

4:7 Tes.6:16

4:10 Tes.6:13

4:12 Mat.14:3; Mar.6:17-18; Luk.3:19-20

4:13 Yu.2:12

4:15 Yşa.9:1-2

4:17 Mat.3:1-2

4:23 Mat.9:35; Mar.1:39

5:4 Yşa.61:2

5:5 Mez.37:11

5:6 Yşa.55:1-2

5:8 Mez.24:3-4 5:10 1Pe.3:14

5:11 1Pe.4:14

5:12 2Ta.36:16; Elç.7:52-53

5:13 Mar.9:50; Luk.14:34-35

5:14 Yu.8:12; 9Yu.8:5

5:15 Mar.4:21; Luk.8:16; 11Luk.8:33

5:16 1Pe.2:12

5:18 Luk.16:17

5:21 Çık.20:13; Tes.5:17

5:27 Çık.20:13; Tes.5:18

5:29 Mat.18:9; Mar.9:47

5:30 Mat.18:8; Mar.9:43-44

5:31 Tes.24:1-4; Mat.19:7-9; Mar.10:4,11-12; Luk.16:18; 1Ko.7:10-11

5:33 Lev.19:12

5:33 Say.30:2; Tes.23:21

5:34 Mez.48:2; Yşa.66:1; Mat.23:22; Yak.5:12

5:38 Çık.21:24; Lev.24:20; Tes.19:21

5:43 Lev.19:18

5:48 Lev.19:2; Tes.18:13

6:1 Mat.23:5

6:5 Luk.18:9-14

6:14 Mar.11:25-26

6:19 Yak.5:2-3

6:29 1Kr.10:4-7;2Ta.9:3-6

7:2 Mar.4:24

7:12 Luk.6:31

7:19 Mat.3:10; Luk.3:9

7:20 Mat.12:33

7:23 Mez.6:8; Luk.13:27

7:28 Mar.1:22; Luk.4:32

8:4 Lev.14:1-32 8:11 Luk.13:29

8:12 Mat.22:13; 25Mat.22:30; Luk.13:28

8:17 Yşa.53:4

9:10 Luk.15:1-2

9:13 Hoş.6:6; Mat.12:7

9:34 Mat.10:25; 12Mat.10:24; Mar.3:22; Luk.11:15

9:35 Mat.4:23; Mar.1:39; Luk.4:44

9:36 Say.27:17; 1Kr.22:17; 2Ta.18:16; Hez.34:5; Zek.10:2; Mar.6:34

9:37 Luk.10:2

10:7 Luk.10:4-12

10:10 1Ko.9:14; 1Ti.5:18

10:14 Elç.13:51

10:15 Tek.19:24-28; Mat.11:24

10:16 Luk.10:3

10:21 Mar.13:12; Luk.21:16

10:22 Mat.24:9,13

10:24 Luk.6:40; Yu.13:16; 15Yu.13:20

10:25 Mat.9:34; 12Mat.9:24; Mar.3:22; Luk.11:15

10:26 Mar.4:22; Luk.8:17

10:33 2Ti.2:12

10:35 Mik.7:6

10:38 Mat.16:24; Mar.8:34; Luk.9:23

10:39 Mat.16:25; Mar.8:35; Luk.9:24; 17Luk.9:33; Yu.12:25

10:40 Mar.9:36-37; Luk.9:47-48; 10Luk.9:16; Yu.13:20

11:5 Yşa.35:5-6; 61.35:1

11:10 Mal.3:1

11:12 Luk.16:16

11:14 Mal.4:5; Mat.17:10-13; Mar.9:11-13

11:20Yşa.23:1-18; Hez.26:1-28.26:26; Yoe.3:4-8; Amo.1:9-10;Zek.9:2-4

11:23 Tek.19:24-28; Yşa.14:13-15

11:24 Mat.10:15; Luk.10:12

11:27 Yu.1:18; 3Yu.1:35; 10 Yu.1:15

11:29 Yer.6:16

12:1 Tes.23:25

12:3 Lev.24:9; 1Sa.21:1-6 12:7 Hoş.6:6; Mat.9:13

12:11 Luk.14:5

12:18 Yşa.42:1-4

12:24 Mat.9:34; 10Mat.9:25

12:30 Mar.9:40

12:32 Luk.12:10

12:33 Mat.7:20

12:34 Mat.3:7; 23Mat.3:33; Luk.3:7

12:34 Mat.15:18

12:38 Mat.16:1

12:39 Mat.16:4

12:40 Yun.1:17

12:41 Yun.3:5

12:42 1Kr.10:1-10; 2Ta.9:1-12

13:2 Luk.5:1-3

13:12 Mat.25:29; Mar.4:25; Luk.8:18; 19Luk.8:26

13:14 Yşa.6:9-10

13:16 Luk.10:23-24

13:35Mez.78:2

13:57 Yu.4:44

14:1 Mat.16:13-14; Mar.6:14-15; Luk.9:7-8

14:3 Luk.3:19-20

14:4 Lev.18:16; 20.18:21

15:4 Çık.20:12; 21.20:17;Lev.20:9; Tes.5:16

15:8 Yşa.29:13

15:14 Luk.6:39

15:18 Mat.12:34

16:1 Mat.12:38; Luk.11:16

16:4 Mat.12:39; Luk.11:29

16:6 Luk.12:1

16:9 Mat.14:17-21; 15Mat.14:34-38

16:14 Mat.14:1-2; Mar.6:14-15; Luk.9:7-8

16:16 Yu.6:68-69

16:19 Mat.18:18; Yu.20:23

16:21 Mat.17:22-23; 20Mat.17:19; 27Mat.17:62-63

16:24 Mat.10:38; Luk.14:27

16:25 Mat.10:39; Luk.17:33; Yu.12:25

16:27 Mat.25:31

16:27 Mez.62:12; Rom.2:6

17:1 2Pe.1:17-18

17:5 Mez.2:7; Yşa.42:1; Mat.3:17; 12Mat.3:18; Mar.1:11; Luk.3:21-22

17:5 Tes.18:15

17:10 Mal.4:5

17:12 Mat.11:14

17:20 Mat.21:21; Mar.11:23; 1Ko.13:2

17:24Çık.30:13; 38.30:26

18:1 Luk.22:24

18:2 Mar.10:15; Luk.18:17

18:8 Mat.5:30

18:9 Mat.5:29

18:15 Luk.17:3

18:16 Tes.19:15

18:18 Mat.16:19; Yu.20:23

18:21 Luk.17:3-4

19:4 Tek.1:27; 2.1:24; 5.1:2

19:7 Tes.24:1-4; Mat.5:31

19:9 Mat.5:32; Luk.16:18; 1Ko.7:10-11

19:18 Çık.20:12-16; Tes.5:16-20 Lev.19:18

19:28 Mat.25:31; Luk.22:30

19:30 Mat.20:16; Luk.13:30

20:8 Lev.19:13; Tes.24:15

20:16 Mat.19:30; Mar.10:31; Luk.13:30

20:25 Mat.23:11; Mar.9:35; Luk.22:25-26

21:5 Yşa.62:11; Zek.9:9

21:9 Mez.118:25-26

21:13 Yşa.56:7;Yer.7:11

21:16Mez.8:2

21:21 Mat.17:20; 1Ko.13:2

21:32 Luk.3:12; 7Luk.3:29-30

21:33 Yşa.5:1-2

21:42 Mez.118:22-23

22:13 Mat.8:12; 25Mat.8:30; Luk.13:28

22:23 Elç.23:8; TesElç.25:5

22:32Çık.3:6 22:37 Tes.6:5

22:39 Lev.19:18

22:44 Mez.110:1

23:5 Mat.6:1

23:5 Say.15:38;Tes.6:8

23:11 Mat.20:25-27; Mar.9:35; 10Mar.9:43-44; Luk.22:25-26

23:12 Luk.14:11; 18Luk.14:14

23:22 Yşa.66:1; Mat.5:34-35

23:23 Lev.27:30

23:27 Elç.23:3

23:33 Mat.3:7; 12Mat.3:34; Luk.3:7

23:35Tek.4:8; 2Ta.24:20-21 23:38 Yer.12:7; 22.12:5; 26.12:6

23:39 Mez.118:26

24:9 Mat.10:22

24:13 Mat.10:22

24:15 Dan.9:27; 11.9:31; 12.9:11

24:17 Luk.17:31

24:21 Dan.12:1; Yah.7:14

24:26 Luk.17:23-24

24:28Eyu.39:30; Luk.17:37

24:29 Yşa.13:10; 34.13:4; Hez.32:7; Yoe.2:10,31; 3.2:15; Yah.6:12-13

24:30 Dan.7:13; Yah.1:7

24:37 Tek.6:5-8

24:39 Tek.7:6-24

24:43 Luk.12:39-40; Yah.3:3; 16Yah.3:15

25:1 Luk.12:35

25:11 Luk.13:25

25:29 Mat.13:12; Mar.4:25; Luk.8:18

25:30 Mat.8:12; 22Mat.8:13; Luk.13:28

25:31 Mat.16:27; 19Mat.16:28

25:46 Dan.12:2 26:1 Çık.12:1-27 26:6 Luk.7:37-38

26:11 Tes.15:11 26:23Mez.41:9 26:28 Çık.24:8; Yer.31:31-34 26:31Zek.13:7 26:32 Mat.28:16

26:55 Luk.19:47; 21Luk.19:37

26:60 Yu.2:19

26:64 Dan.7:13

26:65 Lev.24:16

26:67 Yşa.50:6

27:9 Zek.11:12-13

27:24 Tes.21:6-9

27:35 Mez.22:18

27:39 Mez.22:7; 109.22:25

27:39 Mat.26:61; Yu.2:19

27:43 Mez.22:8

27:46 Mez.22:1

27:48Mez.69:21

27:51Çık.26:31-33

27:55 Luk.8:2-3

27:62 Mat.16:21; 17Mat.16:23; 20Mat.16:19; Mar.8:31; 9Mar.8:31; 10Mar.8:32-34; Luk.9:22; 18Luk.9:31-33

28:16 Mat.26:32; Mar.14:28

28:19 Elç.1:8

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://islamadogru.yetkinforum.com
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 1396
Kayıt tarihi : 10/01/10
Yaş : 57

Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yeni Antlaşma   Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Icon_minitimeCuma Ara. 11, 2015 7:34 am

arkos

MARKOS'A GİRİŞ

Genel bakış: Her ne kadar yazar adını vermese de elçileri izleyen ilk inanlı yazarların tümü Markos'u bu kitabın yazarı kabul ederler. Tarihçi Evsebyus, Papias'ın İ.S. 140 yıllarında yazdıklarından şu alıntıyı yapıyor: «Petrus'un çevirmeni olan Markos, Petrus'la birlikte dolaşmış ve onun hatırladıklarının tümünü titiz bir şekilde yazıya geçirmiştir.» Eldeki kanıtlar, Markos'un bu kitabı İtalya'da yazdığını gösteriyor. O sırada Pavlus ve Petrus Müjde'yi Roma'da yaymakla meşguller. Bu da İ.S. 50'li yılların sonlarına ya da 60'lı yıllara rastlıyor. Markos'un Yahudi geleneklerini açıklama ihtiyacını duyması da (7.:3-4; 15.:42-3) kitabın İtalya'da yazıldığı varsayımına uygun düşüyor.
Markos'un adı İncil'de birkaç kez geçiyor. Mar.14:51-52 ayetlerinde sözü edilen genç adam Markos olabilir. İlk inanlılar, ölüm kalım mücadelesi verirlerken bile (Elç.12:12) Markos'un annesi Meryem'in evinde buluşuyorlardı. Markos, Barnaba'nın yeğeniydi (Kol.4:10). Bu da Barnaba ile Pavlus'un onu önce Antakya'ya (Elç.12:25), ardından ilk yolculuklarında da (13.:5) neden yanlarında götürdüklerini az da olsa açıklar. Markos daha sonra onlardan ayrılır (13.:13). Bu nedenle Pavlus ikinci yolculukta onu yanına almak istemez. Pavlus ile Barnaba arasında bu konuda öyle şiddetli bir anlaşmazlık baş gösterir ki, sonunda yolları ayrılır ve Barnaba Markos'la birlikte Kıbrıs'a gider (15.:37-39). Daha sonra ilişkileri düzelir. Nitekim Markos'u tekrar Pavlus'la birlikte görüyoruz1. Petrus da Markos'tan övgüyle söz eder (1Pe.5:13).

Kitabın içeriği: Markos'un kitabı, İsa'nın yaşamını anlatan İncil'in ilk dört kitabı arasında en kısa olanıdır. İsa'nın ne doğumundan, ne soy ağacından, ne de çocukluğundan söz eder. Öğretiye daha az ağırlık verir. Örneğin Matta'da 21, Luka'da 26 benzetmeye karşılık Markos'ta sadece 9 benzetme vardır. Markos daha çok İsa'nın yaptıklarını yazıyor. Kısa ve öz yazar (birinci bölümde ne denli çok sayıda olayın anlatıldığına bakın). Anlatım canlı ve hareketlidir. Markos, diğer yazarlara oranla belirli bazı olayları daha ayrıntılı yazar2. Dikkatini, özellikle insanların İsa'ya gösterdiği ilginin üzerinde yoğunlaştırır3.
Kitabın konusu 1:1'de yalın bir şekilde açıklanır: «Tanrı'nın Oğlu İsa Mesih'le ilgili müjdenin başlangıcı.» Gerçekte Markos, İsa'yı Tanrı Oğlu4, İnsanoğlu5 ve Yahudilerin uzun zamandır bekledikleri kurtarıcı-kral olan Mesih6 diye tanıtır. Ne var ki İsa, Yahudilerin beklediği kurtarıcıdan çok farklıdır. Şöyle diyor İsa: «İnsanoğlu hizmet edilmeye değil, hizmet etmeye ve canını birçokları uğruna fidye olarak vermeye geldi» (10.:45). Böylece İsa durup dinlenmeden gezer ve öğretisini yayar, hastaları iyileştirir. Yaptığı mucizelerle kimliğini ve öğretisinin geçerliliğini kanıtlayarak7 kalabalıkları peşinden sürükler. Ama görevinin bu döneminde, kendisini tanıyanları sık sık uyararak kendisiyle ve mucizeleriyle ilgili haberleri yaymalarını engellemeye çalışır8. Dikkatini daha çok seçtiği kişileri eğitmeye verir9. Konuşmalarında, onu izlemenin bedelini10, imanı11 ve Tanrı'nın Egemenliğini12 durmadan vurgular. Eylemleri önemli tepkilere yol açar. Bir yandan kötü ruhlara meydan okur, onları kovar13, öte yandan Yahudi dininin ileri gelenleriyle çatışır14. Bu din önderlerinin kışkırtmasıyla gerçekleşecek ölümünden ve dirilişinden sık sık söz eder15.
Kitabın neredeyse dörtte biri İsa'nın ölümünü ve dirilişinianlatır.

Ana hatlar:

Mar.1:1-13 İsa'nın ortaya çıkışı
Mar.1:14-9:50 İsa'nın Celile ve çevresindeki faaliyetleri
Mar.10:1-52 İsa'nın Kudüs'e giderken yolda öğrettikleri
11:1-16:20 Kudüs'teki son günler

Kaynak ayetler:

1Kol.4:10; 2Ti.4:11; Flm.23-24
2örn: Mar.3:20-21; Mar.5:3-6,25-27
3örn: Mar.6:51; Mar.7:37; Mar.9:15
4Mar.1:1,11; Mar.3:11; Mar.5:7; Mar.9:7; Mar.12:1-11; Mar.14:61-62; Mar.15:39
5Mar.1:10-11,28; Mar.8:31,38; Mar.9:9-12,31; Mar.10:32-33,45; Mar.13:26; Mar.14:21,41,62
6Mar.1:1; Mar.8:29; Mar.9:41; Mar.12:35; Mar.14:61
7örn: Mar.1:25-28; Mar.2:5-12; Mar.4:39-41; Mar.6:47-51
8örn: Mar.1:37-38,43-45; Mar.5:43; Mar.7:36; Mar.8:30
9örn: Mar.1:16-20; Mar.3:11-19; Mar.4:10-12,34; Mar.8:27-33; Mar.13:3-36 Mar.16:7,9-18
10Mar.8:34-38; Mar.9:33-37; Mar.10:28-31,35-45
11Mar.1:15; Mar.2:5; Mar.4:40; Mar.5:34,36; Mar.9:23-24; Mar.10:52; Mar.11:22-26; Mar.16:11-18
12Mar.1:15; Mar.4:11,26-32; Mar.9:1; Mar.10:14-15,24-27; Mar.12:34; Mar.14:25
13Mar.1:23-27,32-34,39; Mar.3:11-19; Mar.5:2-20; Mar.6:7; Mar.7:25-30; Mar.9:17-29
14örn: Mar.3:2-6,22-30; Mar.7:1-13; Mar.11:18,27-33; Mar.12:1-13,38-39; Mar.14:1,43-65
1518:31; 9:9; 10:32-34,45; 14:8



1. Bölüm

Vaftizci Yahya'nın gelişi

(Mat.3:1-12; Luk.3:1-18; Yu.1:19-28)

Tanrı'nın Oğlu İsa Mesih'le ilgili müjdenin başlangıcı.
2Yeşaya peygamberin kitabında şöyle yazılmıştır:

«Bak, habercimi senin önünden gönderiyorum;
o senin yolunu hazırlayacak.»
3«Çölde yükselen ses,
`Rab'bin yolunu hazırlayın,
geçeceği patikaları düzleyin' diyor.»

4Böylece Vaftizci Yahya çölde ortaya çıktı. İnsanları, günahlarının bağışlanması için tövbe edip vaftiz olmaya çağırıyordu. 5Bütün Yahudiye halkı ve Kudüslülerin hepsi ona geliyor, günahlarını itiraf ediyor, onun tarafından Şeria nehrinde vaftiz ediliyordu.
6Yahya'nın deve tüyünden giysisi, belinde deriden kuşağı vardı. Çekirge ve yaban balı yerdi. 7Şu haberi yayıyordu: «Benden sonra benden daha güçlü Olan geliyor. Eğilip O'nun çarıklarının bağını çözmeye bile layık değilim. 8Ben sizi suyla vaftiz ettim, ama O sizi Kutsal Ruh'la vaftiz edecektir.»

İsa görevine başlıyor

(Mat.3:13-4Mat.3:22; Luk.3:21-22; 4Luk.3:1-15; 5Luk.3:1-11)

9O günlerde Celile'nin Nasıra kentinden çıkıp gelen İsa, Yahya tarafından Şeria nehrinde vaftiz edildi. 10Tam sudan çıkarken, göklerin yarıldığını ve Ruh'un güvercin gibi kendi üzerine indiğini gördü. 11Göklerden, «Sen benim sevgili Oğlumsun, senden hoşnudum» diyen bir ses geldi.
12O an Ruh, İsa'yı çöle gönderdi. 13İsa çölde kaldığı kırk gün boyunca Şeytan tarafından sınandı. Yabani hayvanlar arasındaydı ve melekler O'na hizmet ediyordu.
14Yahya'nın tutuklanmasından sonra İsa, Tanrı'nın müjdesini duyura duyura Celile'ye gitti. 15«Zaman doldu» diyordu, «Tanrı'nın Egemenliği yaklaştı. Tövbe edin, Müjde'ye inanın!»
16İsa, Celile gölünün kıyısından geçerken, göle ağ atmakta olan Simun ile kardeşi Andreya'yı gördü. Bu adamlar balıkçıydı. 17İsa onlara, «Ardımdan gelin, sizleri insan tutan balıkçılar yapacağım» dedi. 18Onlar da hemen ağlarını bırakıp O'nun ardından gittiler. 19Oradan biraz ileri gidince Zebedi'nin oğulları Yakup'la Yuhanna'yı gördü. Kayıkta ağlarını onarıyorlardı. 20İsa hemen onları çağırdı. Onlar da babaları Zebedi'yi işçilerle birlikte kayıkta bırakarak İsa'nın ardından gittiler.

İsa kötü ruhları kovuyor, hastaları iyileştiriyor

(Mat.8:14-17; Luk.4:31-44)

21Kefernahum'a girdiler. Sept günü olunca İsa hemen havraya girip ders vermeye başladı. 22Halk O'nun öğretişine şaşıp kaldı. Çünkü onlara din bilginleri gibi değil, yetkili biri gibi ders veriyordu. 23-24Tam o sırada havralarında bulunan ve kötü ruha tutsak olan bir adam, «Ey Nasıralı İsa, bizden ne istiyorsun?» diye bağırdı. «Bizi mahvetmeye mi geldin? Senin kim olduğunu biliyorum, Tanrı'nın Kutsalısın sen!»
25İsa, «Sus, çık o adamdan!» diyerek kötü ruhu azarladı. 26Kötü ruh adamı sarstı ve büyük bir çığlık atarak içinden çıktı.
27Herkes şaşıp kaldı. Birbirlerine, «Bu nasıl şey?» diye sormaya başladılar. «Yepyeni bir öğreti! Kötü ruhlara bile yetkiyle buyruk veriyor, onlar da sözünü dinliyorlar.» 28Böylece İsa'yla ilgili haberler, tüm Celile bölgesinin her yerine hızla yayıldı.
29İsa havradan çıkar çıkmaz, Yakup ve Yuhanna ile birlikte Simun ve Andreya'nın evine gitti. 30Simun'un kaynanası ateşler içinde yatıyordu. Durumu hemen İsa'ya bildirdiler. 31O da hastaya yaklaştı, elinden tutup kaldırdı. Kadının ateşi düştü ve kendisi onlara hizmet etmeye başladı.
32Akşam olup güneş batınca, bütün hastaları ve cine tutsak olanları İsa'ya getirdiler. 33Bütün kent halkı kapıya toplanmıştı. 34İsa, çeşitli hastalıklara yakalanmış birçok kişiyi iyileştirdi, birçok cini kovdu. Cinlerin konuşmasına izin vermiyordu. Çünkü onlar kendisinin kim olduğunu biliyorlardı.
35Sabah çok erkenden, ortalık henüz ağarmadan İsa kalktı, evden çıkıp ıssız bir yere gitti, orada dua etmeye başladı. 36Simun ile yanındakiler İsa'yı aramaya çıktılar. 37O'nu bulunca, «Herkes seni arıyor!» dediler.
38İsa onlara, «Başka yerlere, yakındaki kasabalara gidelim» dedi. «Oralarda da Tanrı sözünü duyurayım. Bunun için çıkıp geldim.» 39Böylece havralarında Tanrı sözünü duyurarak ve cinleri kovarak tüm Celile bölgesini dolaştı.

İsa bir cüzamlıyı iyileştiriyor

(Mat.8:1-4; Luk.5:12-16)

40İsa'ya cüzamlı biri geldi, diz çöküp O'na şöyle yalvardı: «Eğer istersen beni temiz kılabilirsin.»
41Yüreği sızlayan İsa, elini uzatıp adama dokundu, «İsterim, temiz ol!» dedi. 42Adam hemen o anda cüzamdan kurtulup tertemiz oldu.
43İsa onu sıkıca uyararak derhal yanından uzaklaştırdı. 44«Sakın kimseye bir şey söyleme!» dedi. «Git, kâhine görün ve cüzamdan temizlendiğini herkese kanıtlamak için Musa'nın buyurduğu adakları sun.»
45Ne var ki, adam çıkıp gitti, olayla ilgili haberi her tarafa yayıp duyurmaya başladı. Öyle ki, İsa artık hiçbir kente açıkça giremez oldu. Ancak dışarıda, ıssız yerlerde kalıyordu. Ve halk her yerden O'na akın ediyordu.



Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://islamadogru.yetkinforum.com
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 1396
Kayıt tarihi : 10/01/10
Yaş : 57

Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yeni Antlaşma   Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Icon_minitimeCuma Ara. 11, 2015 7:35 am

Markos

2. Bölüm

Bir felçlinin iyileştirilmesi

(Mat.9:1-8; Luk.5:17-26)

Birkaç gün sonra İsa tekrar Kefernahum'a geldiğinde, evde olduğu işitildi. 2O kadar çok insan toplandı ki, artık kapının önünde bile duracak yer kalmamıştı. İsa onlara Tanrı sözünü anlatıyordu. 3Bu arada O'na dört kişinin taşıdığı felçli bir adamı getirdiler. 4Kalabalıktan O'na yaklaşamadıkları için, bulunduğu yerin üzerindeki damı delip açarak felçliyi üstünde yattığı döşekle birlikte aşağı indirdiler. 5Onların imanını gören İsa felçliye, «Oğlum, günahların bağışlandı» dedi.
6-7Orada oturmakta olan bazı din bilginleri ise için için şöyle düşündüler: «Bu adam neden böyle konuşuyor? Tanrı'ya küfrediyor! Tek Tanrı'dan başka kim günahları bağışlayabilir?»
8Akıllarından geçeni hemen ruhunda sezen İsa onlara, «Aklınızdan neden böyle şeyler geçiriyorsunuz?» dedi. 9«Hangisi daha kolay, felçliye, `Günahların bağışlandı' demek mi, yoksa, `Kalk, döşeğini topla ve yürü' demek mi? 10-11Ne var ki, İnsanoğlu'nun yeryüzünde günahları bağışlama yetkisine sahip olduğunu bilesiniz diye...» Sonra felçliye, «Sana söylüyorum, kalk, döşeğini topla ve evine git!» dedi. 12Adam kalktı, derhal döşeğini topladı ve hepsinin gözü önünde çıkıp gitti. Herkes şaşakalmıştı. Tanrı'yı övüyorlar, «Böylesini hiç görmemiştik» diyorlardı.

Levi'nin öğrencilere katılması

(Mat.9:9-13; Luk.5:27-32)

13İsa yine çıkıp göl kıyısına gitti. Bütün halk O'nun yanına geldi, O da onlara ders vermeye başladı. 14Yoldan geçerken, vergi toplama kulübesinde oturan Alfay oğlu Levi'yi gördü. Ona, «Ardımdan gel» dedi. Levi de kalkıp İsa'nın ardından gitti.
15Daha sonra İsa, Levi'nin evinde yemek yerken, birçok vergi görevlisi ve günahkâr birçok kişi O'nunla ve öğrencileriyle birlikte sofraya oturmuştu. O'nu izleyen böyle birçok kişi vardı. 16Ferisilerden bazı din bilginleri, O'nu günahkârlar ve vergi görevlileriyle birlikte yemekte görünce öğrencilerine, «Niçin vergi görevlileri ve günahkârlarla birlikte yemek yiyor?» diye sordular.
17Bunu işiten İsa onlara, «Sağlamların değil, hastaların hekime ihtiyacı var» dedi. «Ben doğru kişileri değil, günahkârları çağırmaya geldim.»

Oruçla ilgili soru

(Mat.9:14-17; Luk.5:33-39)

18Yahya'nın öğrencileriyle Ferisiler oruç tutarken, bazı kişiler İsa'ya gelip, «Yahya'nın ve Ferisilerin öğrencileri oruç tutuyor da, senin öğrencilerin niçin tutmuyor?» diye sordular.
19İsa şöyle karşılık verdi: «Güvey aralarında olduğu sürece davetliler oruç tutar mı hiç? Güvey aralarında oldukça oruç tutamazlar! 20Ama güveyin aralarından alınacağı günler gelecek, onlar işte o zaman, o gün oruç tutacaklar. 21Hiç kimse eski bir giysiyi çekmemiş bir kumaş parçasıyla yamamaz. Yoksa yeni yama eski giysiden kopar ve yırtık daha kötü duruma gelir. 22Hiç kimse yeni şarabı eski tulumlara doldurmaz. Yoksa şarap tulumları patlatır, şarap da tulumlar da mahvolur. Yeni şarap yeni tulumlara doldurulur.»

Sept günü sorunu

(Mat.12:1-8; Luk.6:1-5)

23Bir Sept günü İsa ekinler arasından geçiyordu. Öğrencileri yolda giderken başakları koparmaya başladılar. 24Ferisiler İsa'ya, «Bak, Sept günü yapılması yasak olanı neden yapıyorlar?» dediler.
25İsa onlara, «Davut'un, kendisi ve yanındakiler aç ve muhtaç kalınca ne yaptığını hiç okumadınız mı?» diye sordu. 26«Başkâhin Aviyatar'ın zamanında Davut, Tanrı'nın evine girdi, kâhinlerden başkasının yemesi yasak olan adak ekmeklerini yedi ve yanındakilere de verdi.» 27Sonra onlara, «İnsan Sept günü için değil, Sept günü insan için yaratıldı» dedi. 28«Bu nedenle İnsanoğlu Sept gününün de Rabbidir.»

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://islamadogru.yetkinforum.com
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 1396
Kayıt tarihi : 10/01/10
Yaş : 57

Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yeni Antlaşma   Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Icon_minitimeCuma Ara. 11, 2015 7:35 am

Markos

3. Bölüm

Eli sakat bir adam iyileştiriliyor

(Mat.12:9-14; Luk.6:6-11)

İsa yine havraya girdi. Orada eli sakat bir adam vardı. 2Bazıları İsa'yı suçlamak amacıyla, Sept günü hastayı iyileştirecek mi diye O'nu gözlüyorlardı. 3İsa, eli sakat olan adama, «Ayağa kalk, ortaya çık!» dedi. 4Sonra havradakilere, «Kutsal Yasa'ya göre Sept günü iyilik yapmak mı doğru, kötülük yapmak mı? Can kurtarmak mı doğru, öldürmek mi?» diye sordu. Onlardan ses çıkmadı.
5İsa, çevresindekilere öfkeyle baktı. Yüreklerinin katılığı O'nu kederlendirmişti. Adama, «Elini uzat!» dedi. Adam elini uzattı, eli eskisi gibi sağlam oluverdi.
6Dışarı çıkan Ferisiler, İsa'yı yok etmek için Hirodes yanlılarıyla hemen görüşmeye başladılar.

İsa, Celile gölünün kıyısında

7-8İsa, öğrencileriyle birlikte göl kıyısına çekildi. Celile'den büyük bir kalabalık O'nun ardından geldi. Ayrıca, O'nun bütün yaptıklarını duyan büyük bir kalabalık Yahudiye'den, Kudüs'ten, İdumeya'dan, Şeria nehrinin ötesinden, Sur ve Sayda bölgelerinden kendisine akın etti. 9İsa, kalabalığın arasında sıkışıp kalmamak için öğrencilerine, küçük bir kayığı hazır bulundurmalarını söyledi. 10Birçoklarını iyileştirmiş olduğundan, çeşitli hastalıklara yakalanmış olanların hepsi O'na dokunmak için üzerine üşüşüyorlardı. 11Kötü ruhlar da O'nu görünce ayaklarına kapanıyor, «Sen Tanrı'nın Oğlusun!» diye bağırıyorlardı. 12Ama İsa, kim olduğunu açıklamasınlar diye onları sıkı sıkıya uyardı.

İsa on iki elçisini seçiyor

(Mat.10:1-4; Luk.6:12-16)

13İsa, dağa çıkarak istediği kişileri yanına çağırdı. Onlar da yanına gittiler. 14-19İsa bunlardan on iki kişiyi yanında bulundurmak, Tanrı sözünü duyurmaya göndermek ve cinleri kovmaya yetkili kılmak üzere seçti. Seçtiği bu on iki kişi şunlardır: Petrus adını verdiği Simun, Beni-Regeş, yani `GökgürültüsüOğulları' adını verdiği Zebedi'nin oğulları Yakup ve Yuhanna, Andreya, Filipus, Bartalmay, Matta, Tomas, Alfay oğlu Yakup, Taday, Yurtsever Simun ve İsa'yı ele veren Yahuda İskariyot.

İsa ve Beelzebub

(Mat.12:22-32; Luk.11:14-23; 12Luk.11:10)

20İsa bundan sonra eve gitti. Yine öyle büyük bir kalabalık toplandı ki, İsa'yla öğrencileri yemek bile yiyemediler. 21Yakınları bunu duyunca, «Aklını kaçırmış» diyerek O'nu almaya geldiler.
22Kudüs'ten gelen din bilginleri ise, «Beelzebub O'nun içine girmiş» ve «Cinleri, cinlerin reisinin gücüyle kovuyor» diyorlardı.
23Bunun üzerine İsa din bilginlerini yanına çağırıp onlara benzetmelerle seslendi. «Şeytan, Şeytan'ı nasıl kovabilir?» dedi. 24«Bir ülke kendi içinde bölünmüşse, o ülke ayakta kalamaz. 25Bir ev kendi içinde bölünmüşse, o ev ayakta kalamaz. 26Şeytan da kendine karşı gelip kendi içinde bölünmüşse, artık ayakta kalamaz; sonu gelmiş demektir. 27Hiç kimse güçlü adamın evine girip onun malını çalamaz. Ancak önceden o güçlü adamı bağlarsa, onun evini soyabilir. 28-29Size doğrusunu söyleyeyim, insanların işlediği her günah, ettiği her küfür bağışlanacak, ama Kutsal Ruh'a küfreden asla bağışlanmayacak. Bunu yapan, asla silinmeyecek bir günah işlemiş olur.»
30İsa bu sözleri, «O'nda kötü ruh var» dedikleri için söyledi.

İsa'nın annesiyle kardeşleri

(Mat.12:46-50; Luk.8:19-21)

31Daha sonra İsa'nın annesiyle kardeşleri geldi. Dışarıda durdular, haber gönderip O'nu çağırdılar. 32İsa'nın çevresinde oturan kalabalıktan bazıları, «Bak» dediler, «annenle kardeşlerin dışarıda, seni istiyorlar.»
33İsa buna karşılık onlara, «Kimdir annem ve kardeşlerim?» dedi. 34Sonra etrafına, çevresinde oturanlara bakıp şöyle dedi: «İşte annem, işte kardeşlerim! 35Tanrı'nın isteğini kim yerine getirirse, kardeşim, kızkardeşim ve annem odur.»

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://islamadogru.yetkinforum.com
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 1396
Kayıt tarihi : 10/01/10
Yaş : 57

Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yeni Antlaşma   Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Icon_minitimeCuma Ara. 11, 2015 7:36 am

Markos

4. Bölüm

Tohum benzetmesi

(Mat.13:1-9; Luk.8:4-Cool

İsa göl kıyısında halka yine ders vermeye başladı. Çevresinde öyle büyük bir kalabalık toplandı ki, kendisi göldeki bir kayığa binip oturdu. Bütün kalabalık göl kıyısında, karada duruyordu. 2-3İsa onlara benzetmelerle birçok şey öğretiyordu. Öğretirken, «Şunu dinleyin» dedi. «Ekincinin biri tohum ekmeye çıkmış. 4Ektiği tohumlardan kimi yol kenarına düşmüş. Kuşlar gelip bunları yemiş. 5Kimi, toprağı az olan kayalık yere düşmüş. Toprak derin olmadığından hemen filizlenmişler. 6Ne var ki, güneş doğunca kavrulmuşlar ve kök salamadıkları için kuruyup gitmişler. 7Kimi, dikenler arasına düşmüş. Dikenler büyümüş, filizleri boğmuş ve filizler ürün verememiş. 8Kimi ise iyi toprağa düşmüş, büyüyüpçoğalmış, ürün vermiş. Bazısı otuz, bazısı altmış, bazısı da yüz kat ürün vermiş.» 9Sonra İsa şunu ekledi: «İşitecek kulağı olan işitsin!»

Benzetmelerin amacı

(Mat.13:10-17; Luk.8:9-10)

10Onikilerle diğer izleyicileri İsa'yla yalnız kalınca, kendisinden benzetmelerin anlamını sordular. 11O da onlara şöyle dedi: «Tanrı'nın Egemenliğinin sırrı sizlere açıklandı, ama dışarıda olanlara her şey benzetmelerle anlatılır. 12Öyle ki,

`Bakıp bakıp görmesinler,
duyup duyup anlamasınlar da,
dönüp bağışlanmasınlar.'»

Tohum benzetmesi açıklanıyor

(Mat.13:18-23; Luk.8:11-15)

13İsa sonra onlara, «Siz bu benzetmeyi anlamıyor musunuz?» dedi. «Öyleyse bütün diğer benzetmeleri nasıl anlayacaksınız? 14Ekincinin ektiği, Tanrı sözüdür. 15Bazı insanlar sözün ekildiği yerde yol kenarına düşen tohumlara benzer. Bunlar sözü işitir işitmez, Şeytan gelir, yüreklerine ekilen sözü alır götürür. 16-17Kayalık yerlere ekilenler ise, işittikleri sözü hemen sevinçle kabul eden, ama kök salamadıkları için ancak bir süre dayanan kişilerdir. Böyleleri Tanrı sözünden ötürü sıkıntı ya da zulme uğrayınca hemen sendeleyip düşerler. 18-19Yine bazıları dikenler arasında ekilen tohumlara benzerler. Bunlar sözü işitirler, ama dünyasal kaygılar, zenginliğin aldatıcılığı ve daha başka hevesler araya girip sözü boğar ve ürün vermesini engeller. 20İyi toprağa ekilenler ise, sözü işiten, onu benimseyen, kimi otuz, kimi altmış, kimi de yüz kat ürün veren kişilerdir.»

Kandil kandilliğe konur

(Luk.8:16-18)

21Onlara, «Kandili, tahıl ölçeğinin ya da yatağın altına koymak için mi getirirler?» dedi. «Kandilliğe koymak için değil mi? 22Gizli olan ne varsa, açığa çıkarılmak üzere gizlenmiştir; saklı olan ne varsa, aydınlığa çıkmak üzere saklanmıştır. 23İşitecek kulağı olan işitsin!»
24İsa şöyle devam etti: «İşittiklerinize dikkat edin! Hangi ölçekle ölçerseniz, size de aynı ölçek uygulanacak. Hatta size daha fazlası verilecek. 25Çünkü kimde varsa, ona daha çok verilecek. Ama kimde yoksa, kendisinde olan da elinden alınacak.»

Filizlenen tohum benzetmesi

26Sonra İsa şöyle dedi: «Tanrı'nın Egemenliği, toprağa tohum saçan adama benzer. 27Gece olur, uyur; gündüz olur, kalkar. Kendisi nasıl olduğunu bilmez ama, tohum filizlenir, gelişir. 28Toprak kendiliğinden ürün verir. Önce filizi, sonra başağı, sonunda da başağı dolduran taneleri verir. 29Ürün olgunlaşınca, adam hemenorağı vurur. Çünkü ürünü biçme zamanı gelmiştir.»

Hardal tanesi benzetmesi

(Mat.13:31-32,34; Luk.13:18-19)

30İsa sonra şöyle dedi: «Tanrı'nın Egemenliğini neye benzetelim, nasıl bir benzetmeyle anlatalım? 31-32Tanrı'nın Egemenliği, hardal tanesine benzer. Hardal, yeryüzünde toprağa ekilen tüm tohumların en küçüğü olmakla birlikte, ekildikten sonra gelişir, tüm bahçe bitkilerinin boyunu aşar. Öylesine dal budak salar ki, gökte uçan kuşlar gölgesinde barınabilir.»
33İsa, Tanrı sözünü, buna benzer birçok benzetmeyle halkın anlayabildiği ölçüde anlatırdı. 34Benzetme kullanmadan onlara hiçbir şey anlatmazdı. Ama kendi öğrencileriyle yalnız kaldığında, onlara her şeyi açıklardı.

İsa fırtınayı yatıştırıyor

(Mat.8:23-27; Luk.8:22-25)

35O gün akşam olunca öğrencilerine, «Karşı yakaya geçelim» dedi.
36Öğrenciler kalabalığı geride bırakarak İsa'yı, içinde bulunduğu kayıkla götürdüler. Yanında başka kayıklar da vardı. 37Bu sırada büyük bir fırtına koptu. Dalgalar kayığa öyle saldırıyordu ki, kayık neredeyse suyla dolmuştu. 38İsa, kayığın kıç tarafında bir yastığa yaslanmış uyuyordu. Öğrenciler O'nu uyandırıp, «Öğretmenimiz, batıyoruz! Hiç aldırmıyor musun?» dediler.
39İsa kalkıp rüzgârı azarladı, göle, «Sus, sakin ol!» dedi. Rüzgâr dindi, ortalık sütliman oldu.
40İsa öğrencilerine, «Neden bu kadar korkaksınız? Hâlâ imanınız yok mu?» dedi.
41Onlar ise büyük korku içinde birbirlerine, «Bu adam kim ki, rüzgâr da göl de O'nun sözünü dinliyor?» dediler.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://islamadogru.yetkinforum.com
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 1396
Kayıt tarihi : 10/01/10
Yaş : 57

Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yeni Antlaşma   Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Icon_minitimeCuma Ara. 11, 2015 7:36 am

Markos

5. Bölüm

Cinli bir adamın iyileştirilmesi

(Mat.8:28-34; Luk.8:26-39)

Gölün karşı yakasına, Gerasalıların memleketine vardılar. 2İsa kayıktan iner inmez, kötü ruha tutsak olan bir adam mezarlık mağaralardan çıkıp O'nu karşıladı. 3Mezarların içinde yaşayan bu adamı artık kimse zincirle bile bağlı tutamıyordu. 4Birçok kez zincirler ve ayak köstekleriyle bağlandığı halde, zincirleri koparmış, köstekleri parçalamıştı. Hiç kimse onunla başa çıkamıyordu. 5Gece gündüz mezarlarda, dağlarda bağırıp duruyor, kendi kendini taşlarla yaralıyordu.
6Uzaktan İsa'yı görünce koşup geldi, O'nun önünde yere kapandı. 7Yüksek sesle haykırarak, «Ey İsa, yüce Tanrı'nın Oğlu, benden ne istiyorsun? Tanrı hakkı için sana yalvarırım, bana işkence etme!» dedi. 8Çünkü İsa, «Ey kötü ruh, adamın içinden çık!» demişti.
9Sonra İsa adama, «Adın ne?» diye sordu.
«Adım Tümen. Çünkü sayımız çok» dedi. 10Ruhları o bölgeden çıkarmaması için İsa'ya yalvarıp yakardı.
11Orada, dağın yamacında otlayan büyük bir domuz sürüsü vardı. 12Kötü ruhlar İsa'ya, «Bizi şu domuzlara gönder, onlara girelim» diye yalvardılar. 13İsa'nın izin vermesi üzerine kötü ruhlar adamdan çıkıp domuzların içine girdiler. Yaklaşık iki bin domuzdan oluşan sürü, dik yamaçtan aşağı koşuşarak göle atlayıp boğuldu.
14Domuzları güdenler kaçıp kentte ve köylerde olayın haberini yaydılar. Halk olup biteni görmeye çıktı. 15İsa'nın yanına geldiklerinde, önceleri bir tümen cine tutsak olan adamı giyinmiş, aklı başına gelmiş, oturmuş görünce korktular. 16Olayı görenler, cinli adama olanları ve domuzların başına gelenleri halka anlattılar. 17Bunun üzerine halk, bölgelerinden ayrılması için İsa'ya yalvarmaya başladı.
18İsa kayığa binerken, önceleri cine tutsak olan adam O'na, «Seninle geleyim» diye yalvardı.
19Ama İsa adama izin vermedi. Ona, «Evine, yakınlarının yanına dön» dedi. «Rab'bin senin için neler yaptığını, sana nasıl merhamet ettiğini onlara anlat.» 20Adam da gitti, İsa'nın kendisi için neler yaptığını Dekapolis'te duyurmaya başladı. Anlattıklarına herkes şaşıp kalıyordu.

Dirilen kız, iyileşen kadın

(Mat.9:18-26; Luk.8:40-56)

21İsa kayıkla karşı yakaya dönünce, çevresinde büyük bir kalabalık toplandı. Kendisi gölün kıyısında duruyordu. 22-23Bu sırada havra yöneticilerinden Yair adında biri geldi. İsa'yı görünce ayaklarına kapandı, «Küçük kızım can çekişiyor. Gelip ellerini onun üzerine koy da kurtulsun, yaşasın!» diye yalvardı. 24İsa adamla birlikte gitti. İsa'nın ardından giden büyük bir kalabalık da O'nu dört bir yandan sıkıştırıyordu.
25Orada, on iki yıldır kanaması olan bir kadın vardı. 26Bir sürü hekimin elinden çok çekmiş, tüm varını yoğunu harcamış, ama iyileşeceğine daha da kötüleşmişti. 27Kadın, İsa hakkında anlatılanları duymuştu. Bu nedenle, kalabalıkta O'nun arkasından gelip giysisine dokundu. 28İçinden, «Giysilerine bile dokunsam kurtulacağım» diyordu. 29Hemen o anda kanaması kesiliverdi. Kadın, bedeninin derinliğinde ıstıraptan kurtulduğunu hissetti. 30İsa ise, kendisinden bir gücün akıp gittiğini hemen anladı. Kalabalığın ortasında dönüp, «Giysilerime kim dokundu?» diye sordu.
31Öğrencileri O'na, «Seni sıkıştıran kalabalığı görüyorsun! Nasıl oluyor da, `Bana kim dokundu' diye soruyorsun?» dediler.
32İsa bunu yapmış olanı görmek için çevresine bakındı. 33Kadın da kendisindeki değişikliği biliyordu. Korkuyla titreyerek geldi, İsa'nın ayaklarına kapandı ve O'na tüm gerçeği anlattı. 34İsa ona, «Kızım» dedi, «imanın seni kurtardı. Esenlikle git. Istırabın son bulsun.»
35İsa daha konuşurken, havra yöneticisinin evinden adamlar geldi. Yöneticiye, «Kızın öldü» dediler. «Öğretmeni neden hâlâ rahatsız ediyorsun?»
36İsa bu sözlere aldırmadan havra yöneticisine, «Korkma, sadece iman et!» dedi.
37İsa, Petrus, Yakup ve Yakup'un kardeşi Yuhanna'dan başka hiç kimsenin kendisiyle birlikte gitmesine izin vermedi. 38Havra yöneticisinin evine vardıklarında İsa, acı acı ağlayıp feryat edengürültülü bir kalabalıkla karşılaştı. 39İçeri girerek onlara, «Niye gürültü edip ağlıyorsunuz?» dedi. «Çocuk ölmedi, sadece uyuyor.» 40Onlar ise kendisiyle alay ettiler. Ama İsa hepsini dışarı çıkardıktan sonra çocuğun annesini babasını ve kendisiyle birlikte olanları alıp çocuğun bulunduğu odaya girdi. 41Çocuğun elinden tutarak ona, «Talita kumi!» dedi. Bu söz, `Kızım, sana söylüyorum, kalk' demektir.
42On iki yaşında olan kız hemen ayağa kalktı, yürümeye başladı.
Oradakileri derin bir şaşkınlık aldı. 43İsa, «Bunu kimse bilmesin» diyerek onları sıkı sıkıya uyardı ve kıza yiyecek bir şey verilmesini buyurdu.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://islamadogru.yetkinforum.com
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 1396
Kayıt tarihi : 10/01/10
Yaş : 57

Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yeni Antlaşma   Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Icon_minitimeCuma Ara. 11, 2015 7:36 am

Markos

6. Bölüm

İsa reddediliyor

(Mat.13:53-58; Luk.4:16-30)

İsa oradan ayrılarak kendi memleketine gitti. Öğrencileri de ardından gittiler. 2Sept günü olunca İsa havrada ders vermeye başladı. Söylediklerini işiten birçok kişi şaşıp kaldı. «Bu adam bunları nereden öğrendi?» diye soruyorlardı. «Kendisine verilen bu bilgelik nedir? Nasıl böyle mucizeler yapabiliyor? 3Meryem'in oğlu, Yakup, Yose, Yahuda ve Simun'un kardeşi olan marangoz değil mi bu? Kızkardeşleri burada, aramızda yaşamıyor mu?» Ve gücenip O'nu reddettiler.
4İsa da onlara, «Bir peygamber, kendi memleketinden, akraba çevresinden ve kendi evinden başka yerde hor görülmez» dedi. 5Orada birkaç hastayı, üzerlerine ellerini koyarak iyileştirmekten başka hiçbir mucize yapamadı. 6Halkın imansızlığına şaşıyordu.

İsa on iki elçisini görevlendiriyor

(Mat.10:5-15; Luk.9:1-6)

İsa, çevredeki köyleri dolaşıp ders veriyordu. 7On iki öğrencisini yanına çağırdı ve onları ikişer ikişer halk arasına göndermeye başladı. Onlara, kötü ruhları kovma yetkisini verdi.
8Yolculuk için yanlarına değnekten başka bir şey almamalarını söyledi. Ne ekmek, ne torba, ne de kuşaklarında para götüreceklerdi. 9Onlara çarık giymelerini söyledi. Ama, «İki mintan giymeyin» dedi.
10«Bir yere gittiğiniz zaman, oradan ayrılıncaya dek hep aynı evde kalın» diye devam etti. 11«İnsanların sizi kabul etmedikleri, sizi dinlemedikleri bir yerden ayrılırken, onlara uyarı olsun diye ayağınızın altındaki tozu silkin!»
12Böylece öğrenciler yola çıkıp insanları tövbeye çağırmaya başladılar. 13Birçok cin kovdular; birçok hastayı, üzerlerine yağ sürerek iyileştirdiler.

Yahya peygamberin öldürülmesi

(Mat.14:1-12; Luk.9:7-9)

14Kral Hirodes de olup bitenleri duydu. Çünkü İsa'nın ünü her tarafa yayılmıştı. Bazıları, «Bu adam, ölümden dirilmiş olanVaftizci Yahya'dır. Olağanüstü güçlerin O'nda etkin olmasının nedeni de budur» diyordu. 15Başkaları, «O İlyas'tır» diyor, yine başkaları, «Eski peygamberlerden biri gibi bir peygamberdir» diyordu.
16Hirodes bunları duyunca, «Başını kestirdiğim Yahya dirilmiştir!» dedi.
17-18Hirodes'in kendisi, kardeşi Filipus'un karısı Hirodiya'nın yüzünden adam gönderip Yahya'yı tutuklatmış, zindana attırıp zincire vurdurmuştu. Çünkü Hirodes bu kadınla evlenince Yahya ona, «Kardeşinin karısıyla evlenmen Kutsal Yasa'ya aykırıdır» demişti. 19Hirodiya bu yüzden Yahya'ya kin bağlamıştı; onu öldürtmek istiyor, ama başaramıyordu. 20Çünkü Yahya'nın doğru ve kutsal bir adam olduğunu bilen Hirodes ondan korkuyor ve onu koruyordu. Yahya'yı dinlediği zaman büyük bir şaşkınlık içinde kalıyor, yine de onu dinlemekten zevk alıyordu.
21Ne var ki, Hirodes'in kendi doğum gününde saray büyükleri, komutanlar ve Celile'nin ileri gelenleri için verdiği şölende beklenen fırsat doğdu. 22Hirodiya'nın kızı içeri girip dans etti. Bu, Hirodes'le konuklarının hoşuna gitti.
Kral genç kıza, «Dile benden, ne dilersen veririm» dedi. 23Ant içerek, «Benden ne dilersen, krallığımın yarısı da olsa, veririm» dedi.
24Kız dışarı çıkıp annesine, «Ne isteyeyim?» diye sordu.
«Vaftizci Yahya'nın başını iste» dedi annesi.
25Kız derhal koşup kralın yanına girdi, «Vaftizci Yahya'nın başını bir tepsi üzerinde hemen bana vermeni istiyorum» diyerek dileğini açıkladı.
26Kral buna çok üzüldüyse de, konuklarının önünde içtiği anttan ötürü kızı reddetmek istemedi. 27Derhal bir cellat gönderip Yahya'nın başını getirmesini buyurdu. Cellat zindana giderek Yahya'nın başını kesti. 28Kesik başı bir tepsi üzerinde getirip genç kıza verdi, kız da annesine götürdü. 29Yahya'nın öğrencileri bunu duyunca gelip cesedi aldılar ve mezara koydular.

İsa beş bin kişiyi doyuruyor

(Mat.14:13-21; Luk.9:10-17; Yu.6:1-14)

30Elçiler, İsa'nın yanına dönerek yaptıkları ve öğrettikleri her şeyi O'na anlattılar. 31İsa onlara, «Gelin, tek başımıza tenha bir yere gidelim de biraz dinlenin» dedi. Gelen giden öyle çoktu ki, yemek yemeye bile vakit bulamıyorlardı.
32Kayığa binip tek başlarına tenha bir yere doğru yol aldılar. 33Gittiklerini gören birçok kişi onları tanıdı. Halk civardaki bütün kentlerden yaya olarak yola dökülüp onlardan önce oraya vardı. 34İsa kayıktan inince büyük bir kalabalıkla karşılaştı. Çobansız koyunlara benzeyen bu insanlara acıdı ve onlara birçok konuda ders vermeye başladı.
35-36Vakit iyice ilerleyince, öğrencileri O'nun yanına gelip dediler ki, «Burası ıssız bir yer, vakit de çok geç. Halkı salıver de çevredeki çiftlik ve köylere gidip kendilerine yiyecek alsınlar.»
37İsa ise, «Onlara siz yiyecek verin» diye karşılık verdi.
Öğrenciler İsa'ya, «Gidip iki yüz dinarlık ekmek alıp onlara yedirelim mi yani?» diye sordular.
38İsa onlara, «Kaç ekmeğiniz var, gidin bakın» dedi.
Öğrenip geldiler, «Beş ekmekle iki balığımız var» dediler.
39İsa onlara, herkesi küme küme yeşil çimenlerin üzerine oturtmalarını buyurdu. 40Halk yüzer ellişer kişilik bölükler halinde oturdu. 41İsa, beş ekmekle iki balığı aldı, gözlerini göğe dikerek şükran duasını yaptı; sonra ekmekleri böldü ve halka dağıtmaları için öğrencilerine verdi. İki balığı da hepsinin arasında paylaştırdı. 42-43Herkes yiyip doyduktan sonra on iki sepet dolusu ekmek ve balık artığı topladılar. 44Yemek yiyen erkeklerin sayısı beş bin kadardı.

İsa su üstünde yürüyor

(Mat.14:22-33; Yu.6:15-21)

45Bundan hemen sonra İsa, öğrencilerine, kayığa binip kendisinden önce karşı yakada bulunan Beytsayda'ya geçmelerini buyurdu. Bu arada kendisi halkı evlerine gönderecekti. 46Onları uğurladıktan sonra, dua etmek için dağa çıktı. 47-48Akşam olduğunda, kayık gölün ortasına varmıştı. Yalnız başına karada kalmış olan İsa, öğrencilerinin kürek çekmekte çok zorlandıklarını gördü. Çünkü rüzgâr onlara karşı esiyordu. Sabaha karşı[a] İsa, gölün üstünde yürüyerek onlara yaklaştı. Yanlarından geçip gidecekti. 49Onlar ise, gölün üstünde yürüdüğünü görünce O'nu hayalet sanarak bağrıştılar. 50Hepsi O'nu görmüş ve dehşete kapılmıştı. Ama kendisi hemen onlara seslenerek, «Cesur olun! Ben'im, korkmayın!» dedi. 51İsa kayığa binip onlara katılınca rüzgâr dindi. Onlar ise tam bir şaşkınlık içindeydiler. 52Ekmekle ilgili mucizeyi bile anlamamışlardı; zihinleri körleşmişti.

İsa, Ginesar'da hastaları iyileştiriyor

(Mat.14:34-36)

53İsa'yla öğrencileri karşı yakaya vardıklarında Ginesar'da karaya çıkıp kayığı bağladılar. 54Onlar kayıktan inince, halk İsa'yı hemen tanıdı. 55Bazıları koşa koşa tüm yöreyi dolaştı. İsa'nın bulunduğu yeri öğrenenler, hastaları döşekler üzerinde oraya götürmeye başladılar. 56Köy olsun, kent ya da çiftlik olsun, İsa'nın gittiği her yerde, hastaları yollara yatırıyorlar, sadece giysisinin eteğine dokunmalarına izin vermesi için yalvarıyorlardı. Dokunanların hepsi de iyileşti.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://islamadogru.yetkinforum.com
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 1396
Kayıt tarihi : 10/01/10
Yaş : 57

Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yeni Antlaşma   Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Icon_minitimeCuma Ara. 11, 2015 7:36 am

Markos

7. Bölüm

İnsanı kirleten nedir?

(Mat.15:1-20)

Kudüs'ten gelen Ferisiler ve bazı din bilginleri, İsa'nın çevresinde toplandılar. 2O'nun öğrencilerinden bazılarının murdar, yani yıkanmamış ellerle yemek yediklerini gördüler. 3Ferisiler, hatta bütün Yahudiler, atalarının geleneği uyarınca ellerini iyice yıkamadan yemek yemezler. 4Keza, çarşıdan dönünce, yıkanmadan yemek yemezler. Ayrıca kâse, testi ve bakır kapların yıkanmasıyla ilgili başka birçok geleneğe de uyarlar.
5Ferisiler ve din bilginleri İsa'ya, «Senin öğrencilerin neden atalarımızın geleneğine uymuyorlar, niçin murdar ellerle yemek yiyorlar?» diye sordular.
6İsa onlara şöyle cevap verdi: «Yeşaya'nın siz ikiyüzlülerle ilgili peygamberlik sözü ne doğrudur! Yazmış olduğu gibi,

`Bu halk, dudaklarıyla beni[b] sayar,
ama yürekleri benden uzaktır.
7Bana boşuna taparlar.
Çünkü öğrettikleri, sadece insan kurallarıdır.'

8Siz Tanrı buyruğunu bir yana bırakmış, insan geleneğine uyuyorsunuz.»
9İsa onlara ayrıca şunu söyledi: «Kendi geleneğinizi sürdürmek için Tanrı buyruğunu bir kenara itmeyi ne de güzel beceriyorsunuz! 10Musa, `Annene babana saygı göster' ve, `Annesine ya da babasına söven mutlaka ölümle cezalandırılsın' diye buyurmuştu. 11-12Ama siz, `Eğer bir adam annesine ya da babasına, benden alacağın tüm maddi yardım kurbandır, yani Tanrı'ya adanmıştır derse, artık annesi ya da babası için bir şey yapmasına izin yok' diyorsunuz. 13Böylece kuşaktan kuşağa aktardığınız geleneklerle Tanrı'nın sözünü geçersiz kılıyorsunuz. Buna benzer daha birçok şey yapıyorsunuz.»
14İsa, halkı yine yanına çağırıp onlara, «Hepiniz beni dinleyin ve şunu belleyin» dedi. 15-16«İnsanın dışında olup içine giren hiçbir şey onu kirletemez. İnsanı kirleten, insanın içinden çıkandır.»[c]
17İsa kalabalığı bırakıp eve girince, öğrencileri O'na bu benzetmenin anlamını sordular. 18O da onlara, «Demek siz de anlamıyorsunuz, öyle mi?» dedi. «Dışarıdan insanın içine giren hiçbir şeyin onu kirletemeyeceğini bilmiyor musunuz? 19Dıştan giren, insanın yüreğine değil, midesine gider, oradan da ayakyoluna atılır.» İsa bu sözlerle, tüm yiyeceklerin temiz olduğunu bildirmiş oluyordu.
20İsa şöyle devam etti: «İnsanı kirleten, insanın içinden çıkandır. 21-22Çünkü kötü düşünceler, cinsel ahlaksızlık, hırsızlık, cinayet, zina, açgözlülük, kötülük, hile, sefahat, kıskançlık, iftira, kibir ve akılsızlık içten, insanın yüreğinden kaynaklanır. 23Bu kötülüklerin hepsi içten kaynaklanır ve insanı kirletir.»

Fenikeli kadının imanı

(Mat.15:21-28)

24İsa oradan ayrılarak Sur ve Sayda bölgesine gitti. Burada bir eve girdi. Kimsenin bunu bilmesini istemiyordu, ama gizlenemedi. 25Küçük kızı kötü ruha tutsak olan bir kadın, İsa'yla ilgili haberi duyar duymaz geldi, ayaklarına kapandı. 26Yahudi olmayan bu kadın Suriye-Fenike ırkındandı. Kızından cini kovması için İsa'ya rica etti.
27İsa ona, «Bırak, önce çocuklar doysunlar» dedi. «Çocukların ekmeğini alıp köpeklere atmak doğru değildir.»
28Kadın buna karşılık, «Haklısın, Rab» dedi. «Ama köpekler de sofranın altında çocukların ekmek kırıntılarını yer.»
29İsa ona, «Söylediğin bu sözün hatırı için git, cin kızından çıkmış bulunuyor» dedi.
30Kadın evine gittiğinde çocuğunu cinden kurtulmuş, yatakta yatarbuldu.

Sağır bir adam iyileştiriliyor

31Sur bölgesinden ayrılan İsa, Sayda yoluyla Dekapolis bölgesinin ortasından geçerek tekrar Celile gölüne geldi. 32Ona sağır ve dili tutuk bir adam getirdiler, elini üzerine koyması için yalvardılar.
33İsa adamı kalabalıktan ayırıp bir yana çekti. Parmaklarını adamın kulaklarına soktu, tükürüp onun diline dokundu. 34Sonra göğe bakarak içini çekti ve adama, «Effata», yani «Açıl!» dedi. 35Adamın kulakları hemen açıldı, dili çözüldü ve düzgün bir şekilde konuşmaya başladı.
36İsa orada bulunanları, bunu kimseye söylememeleri için uyardı. Ama onları ne kadar uyardıysa, onlar haberi o kadar çok yaydılar. 37Halk büyük bir hayret içinde kalmıştı. «Yaptığı her şey mükemmel. Sağırların kulaklarını açıyor, dilsizleri konuşturuyor!» diyorlardı.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://islamadogru.yetkinforum.com
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 1396
Kayıt tarihi : 10/01/10
Yaş : 57

Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yeni Antlaşma   Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Icon_minitimeCuma Ara. 11, 2015 7:37 am

Markos

8. Bölüm

İsa dört bin kişiyi doyuruyor

(Mat.15:32-39)

1-2O günlerde yine büyük bir kalabalık toplanmıştı. Yiyecek bir şeyleri olmadığı için İsa öğrencilerini yanına çağırıp, «Halka acıyorum» dedi. «Üç gündür yanımdalar ve yiyecek hiçbir şeyleri yok. 3Onları aç aç evlerine gönderirsem, yolda bayılırlar. Hem bazıları uzak yoldan geliyor.»
4Öğrencileri buna karşılık, «Böyle ıssız bir yerde bu kadar kişiyi doyuracak ekmeği insan nereden bulabilir?» dediler.
5İsa, «Kaç ekmeğiniz var?» diye sordu.
«Yedi tane» dediler.
6Bunun üzerine İsa, halka yere oturmalarını buyurdu. Sonra yedi ekmeği aldı, şükredip bunları böldü, dağıtmaları için öğrencilerine verdi. Onlar da halka dağıttılar. 7Birkaç küçük balıkları da vardı. İsa şükran duasını yapıp bunları da dağıtmalarını söyledi. 8Herkes yiyip doyduktan sonra yedi küfe dolusu yemek artığı topladılar. 9-10Orada yaklaşık dört bin kişi vardı. İsa onları salıverdikten sonra öğrencileriyle birlikte hemen kayığa binip Dalmanuta taraflarına geçti.

Ferisilerin ve Hirodes'in mayası

(Mat.16:1-12)

11Ferisiler gelip İsa'yla tartışmaya başladılar. O'nu sınamak amacıyla gökten bir belirti göstermesini istediler. 12İsa içten bir ah çekerek, «Bu kuşak neden bir belirti istiyor?» dedi. «Size doğrusunu söyleyeyim, bu kuşağa hiçbir belirti gösterilmeyecek.» 13Sonra onları orada bırakıp yine kayığa bindi ve karşı yakaya yöneldi.
14Öğrenciler ekmek almayı unutmuşlardı. Kayıkta, yanlarında bir tek ekmek vardı. 15İsa onlara şu uyarıda bulundu: «Dikkatli olun, Ferisilerin mayasından ve Hirodes'in mayasından sakının!»
16Onlar ise kendi aralarında, «Ekmeğimiz olmadığı için böyle diyor» şeklinde konuştular.
17Bunun farkında olan İsa, «Ekmeğiniz yok diye ne konuşup duruyorsunuz?» dedi. «Hâlâ akıl erdiremiyor, anlamıyor musunuz? Zihniniz körleşti mi? 18-19Gözleriniz olduğu halde görmüyor musunuz? Kulaklarınız olduğu halde işitmiyor musunuz? Hatırlamıyor musunuz, beş ekmeği beş bin kişiye bölüştürdüğümde kaç sepet dolusu yemek artığı topladınız?»
«On iki» dediler.
20«Yedi ekmeği dört bin kişiye bölüştürdüğümde kaç küfe dolusu yemek artığı topladınız?»
«Yedi» dediler.
21İsa onlara, «Hâlâ anlamıyor musunuz?» dedi.

Beytsayda'da kör bir adam iyileştiriliyor

22İsa ile öğrencileri Beytsayda'ya geldiler. Orada bazı kişiler İsa'ya kör bir adam getirip ona dokunması için yalvardılar. 23İsa körün elinden tutarak onu köyün dışına çıkardı. Gözlerine tükürüp ellerini üzerine koydu ve, «Bir şey görüyor musun?» diye sordu.
24Adam başını kaldırıp, «İnsanlar görüyorum» dedi, «ağaçlara benziyorlar, ama yürüyorlar.»
25Sonra İsa ellerini yeniden adamın gözleri üzerine koydu. Adam gözlerini açtı, baktı; iyileşmiş ve her şeyi açık seçik görmeye başlamıştı. 26İsa, «Köye bile girme!» diyerek onu evine gönderdi.

Petrus'un Mesih'i tanıması

(Mat.16:13-20; Luk.9:18-21)

27İsa, öğrencileriyle birlikte Filipus Sezariyesi'ne bağlı köylere gitti. Yolda öğrencilerine, «Halk, benim kim olduğumu söylüyor?» diye sordu.
28Öğrencileri O'na şu karşılığı verdiler: «Vaftizci Yahya diyorlar. Ama kimi İlyas, kimi de peygamberlerden biri olduğunu söylüyor.»
29O da onlara, «Ya siz, ben kimim dersiniz?» diye sordu.
Petrus, «Sen Mesih'sin» cevabını verdi.
30Bunun üzerine İsa bu konuda kimseye bir şey söylememeleri için onları uyardı.

İsa ölüp dirileceğini önceden bildiriyor

(Mat.16:21-28; Luk.9:22-27)

31İsa, İnsanoğlu'nun çok acı çekmesi, ihtiyarlar, başkâhinler ve din bilginlerince reddedilmesi, öldürülmesi ve üç gün sonra dirilmesi gerektiğini onlara anlatmaya başladı. 32Bunları açıkça söylüyordu. Bunun üzerine Petrus O'nu bir kenara çekip azarlamaya başladı.
33Ama İsa dönüp diğer öğrencilerine baktı. Petrus'u azarlayarak, «Çekil önümden, Şeytan!» dedi. «Senin düşüncelerin Tanrı'nın değil, insanın düşünceleridir.»
34Öğrencileriyle birlikte halkı da yanına çağırıp şöyle konuştu: «Ardımdan gelmek isteyen, kendini inkâr etsin, çarmıhını yüklenip beni izlesin. 35Canını kurtarmak isteyen onu yitirecek; canını benimve Müjde'nin uğruna yitiren ise onu kurtaracaktır. 36İnsan bütün dünyayı kazanıp da canından olursa, bunun kendisine ne yararı olur? 37İnsan, kendi canına karşılık ne verebilir? 38Bu vefasız ve günahkâr kuşağın ortasında, kim benden ve benim sözlerimden utanırsa, İnsanoğlu da, Babasının görkemi içinde kutsal meleklerle birlikte geldiğinde o kişiden utanacaktır.»

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://islamadogru.yetkinforum.com
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 1396
Kayıt tarihi : 10/01/10
Yaş : 57

Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yeni Antlaşma   Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Icon_minitimeCuma Ara. 11, 2015 7:38 am

Markos

9. Bölüm

İsa, «Size doğrusunu söyleyeyim» diye devam etti, «burada bulunanlar arasında, Tanrı Egemenliğinin güçlü biçimde gerçekleştiğini görmeden ölümü tatmayacak olanlar var.»

İsa'nın görünümü değişiyor

(Mat.17:1-13; Luk.9:28-36)

2Altı gün sonra İsa, yanına yalnız Petrus, Yakup ve Yuhanna'yı alarak yüksek bir dağa çıktı. Orada, gözlerinin önünde İsa'nın görünümü değişti. 3Giysileri göz kamaştırıcı bir beyazlığa büründü; yeryüzünde hiçbir çamaşırcının erişemeyeceği bir beyazlıktı bu. 4O anda Musa'yla İlyas öğrencilere göründü. İsa'yla konuşuyorlardı.
5Petrus İsa'ya, «Rabbî, burada bulunmamız ne iyi oldu! Üç çardak kuralım: biri sana, biri Musa'ya, biri de İlyas'a» dedi. 6Ne söyleyeceğini bilmiyordu. Çünkü çok korkmuşlardı.
7Bu sırada bir bulut gelip onları gölgeledi. Buluttan gelen bir ses, «Sevgili Oğlum budur, O'nu dinleyin!» dedi.
8Öğrenciler birden çevrelerine baktılar, ama bu kez yanlarında İsa'dan başka kimseyi göremediler.
9Dağdan inerlerken İsa onları, İnsanoğlu ölümden dirilmeden orada gördüklerini hiç kimseye söylememeleri için uyardı. 10Bu uyarıya uymakla birlikte kendi aralarında, «Ölümden dirilmek ne demek?» diye tartışıp durdular.
11İsa'ya, «Din bilginleri neden önce İlyas'ın gelmesi gerektiğini söylüyorlar?» diye sordular.
12O da onlara şöyle dedi: «Gerçekten de önce İlyas gelir ve her şeyi yeniden düzene koyar. Ama nasıl oluyor da İnsanoğlu'nun çok acı çekeceği ve hiçe sayılacağı yazılmıştır? 13Size şunu söyleyeyim, İlyas geldi bile, ve onun hakkında yazılmış olduğu gibi, ona yapmadıklarını bırakmadılar.»

Cine tutsak bir çocuğun iyileştirilmesi

(Mat.17:14-23; Luk.9:37-45)

14Öteki öğrencilerin yanına döndüklerinde, onların çevresinde büyük bir kalabalığın toplandığını, birtakım din bilginlerinin onlarla tartıştığını gördüler. 15Kalabalık İsa'yı görünce büyük bir şaşkınlığa kapıldı ve koşup O'nu selamladı.
16İsa öğrencilerine, «Onlarla ne tartışıyorsunuz?» diye sordu.
17Halktan biri O'na, «Öğretmenim» diye karşılık verdi, «dilsiz bir ruha tutsak olan oğlumu sana getirdim. 18Ruh onu nerede yakalarsa yere çarpıyor. Çocuk ağzından köpükler saçıyor, dişlerini gıcırdatıyor ve kaskatı kesiliyor. Ruhu kovmaları için öğrencilerine başvurdum, ama başaramadılar.»
19İsa onlara, «Ey imansız kuşak!» dedi. «Sizinle daha ne kadar kalacağım? Size daha ne kadar katlanacağım? Getirin çocuğu bana!»
20Çocuğu kendisine getirdiler. Ruh, İsa'yı görür görmez çocuğu şiddetle sarstı; çocuk yere düştü, ağzından köpükler saçarak yuvarlanmaya başladı.
21İsa çocuğun babasına, «Bu hal çocuğun başına geleli ne kadar oldu?» diye sordu.
«Küçüklüğünden beri böyle» dedi babası. 22«Üstelik ruh onu öldürmek için birçok kez ateşe ya da suya attı. Elinden bir şey gelirse, bize yardım et, halimize acı!»
23İsa ona, «Elimden gelirse mi? İman eden biri için her şey mümkün!» dedi.
24Çocuğun babası hemen, «İman ediyorum, imansızlığımı yenmeme yardım et!» diye feryat etti.
25İsa, halkın koşuşup geldiğini görünce kötü ruhu azarlayarak, «Sana buyuruyorum, dilsiz ve sağır ruh, çocuğun içinden çık ve ona bir daha girme!» dedi.
26Bunun üzerine ruh bir çığlık attı ve çocuğu şiddetle sarsarak çıktı. Çocuk ölü gibi hareketsiz kaldı, öyle ki oradakilerin birçoğu, «Öldü!» diyordu. 27Ama İsa elinden tutup kaldırınca, çocuk ayağa kalktı.
28İsa eve girdikten sonra öğrencileri özel olarak O'na, «Biz kötü ruhu neden kovamadık?» diye sordular.
29İsa onlara, «Bu tür ruhlar ancak duayla[ç] kovulabilir» cevabını verdi.

İsa ölüp dirileceğini tekrar bildiriyor

(Mat.17:22-23; Luk.9:43-45)

30Oradan ayrılmış, Celile bölgesinden geçiyorlardı. İsa hiç kimsenin bunu bilmesini istemiyordu. 31Öğrencilerine ders verirken şöyle diyordu: «İnsanoğlu, insanların eline teslim edilecek ve öldürülecek, ama öldürüldükten üç gün sonra dirilecek.» 32Onlar bu sözleri anlamıyor, İsa'ya soru sormaktan da korkuyorlardı.

En büyük kim?

(Mat.18:1-5; Luk.9:46-48)

33Kefernahum'a vardılar. Eve girdikten sonra İsa onlara, «Yolda aranızda neyi tartışıyordunuz?» diye sordu. 34Hiç birinden ses çıkmadı. Çünkü yolda aralarında kimin en büyük olduğunu tartışmışlardı.
35İsa oturup Onikileri yanına çağırdı. Onlara şöyle dedi: «Birinci olmak isteyen en sonuncu olsun, herkesin hizmetkârı olsun.»
36-37Küçük bir çocuğu alıp orta yere dikti, sonra onu kucağına alarak onlara şöyle dedi: «Böyle bir çocuğu benim adım uğruna kabul eden, beni kabul etmiş olur. Beni kabul eden de beni değil, beni göndereni kabul etmiş olur.»

Bize karşı olmayan bizden yanadır

(Luk.9:49-50)

38Yuhanna O'na, «Öğretmenim» dedi, «senin adınla cin kovan birinigördük, ama bizi izleyenlerden olmadığı için ona engel olmaya çalıştık.»
39«Ona engel olmayın!» dedi İsa. «Çünkü benim adımla mucize yapıp da hemen ardından beni kötüleyecek kimse yoktur. 40Bize karşı olmayan, bizden yanadır. 41Size doğrusunu söyleyeyim, Mesih'e ait olduğunuz için sizlere bir bardak su içiren ödülsüz kalmayacaktır.

Birini günaha sokmanın cezası

(Mat.18:6-9; Luk.17:1-2)

42«Kim bana iman eden bu küçüklerden birini günaha düşürürse, boynuna kocaman bir değirmen taşı geçirilip denize atılması kendisi için daha iyi olur. 43-44Eğer elin seni günaha sokarsa, onu kes. Çolak olarak yaşama kavuşman, iki el sahibi olarak sönmez ateşe, cehenneme gitmenden iyidir. 45-46Eğer ayağın seni günaha sokarsa, onu kes. Tek ayaklı olarak yaşama kavuşman, iki ayak sahibi olarak cehenneme atılmandan iyidir. 47Eğer gözün seni günaha sokarsa, onu çıkarıp at. Tanrı'nın Egemenliğine tek gözle girmen, iki göz sahibi olarak cehenneme atılmandan iyidir.

48`Oradakileri kemiren kurt ölmez,
yakan ateş de sönmez.'[d]

49Çünkü herkes ateşle tuzlanacaktır. 50Tuz yararlıdır. Ama tuz tuzluluğunu yitirirse, ona tekrar nasıl tat verebilirsiniz? İçinizde tuz olsun ve birbirinizle barış içinde yaşayın!»

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://islamadogru.yetkinforum.com
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 1396
Kayıt tarihi : 10/01/10
Yaş : 57

Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yeni Antlaşma   Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Icon_minitimeCuma Ara. 11, 2015 7:39 am

Markos

10. Bölüm

Boşanmayla ilgili soru

(Mat.19:1-12; Luk.16:18)

İsa oradan ayrılıp Yahudiye sınırlarına, Şeria nehrinin ötesine geçti. Çevresinde yine kalabalıklar toplanmıştı; her zamanki gibi onlara ders veriyordu.
2Yanına gelen bazı Ferisiler O'nu sınamak amacıyla, «Bir erkeğin, karısını boşaması Kutsal Yasa'ya uygun mudur?» diye sordular.
3İsa karşılık olarak, «Musa size ne buyurdu?» dedi.
4Onlar, «Musa, erkeğin bir boş kâğıdı yazarak karısını boşamasına izin vermiştir» dediler.
5İsa onlara, «Musa bu buyruğu size yüreklerinizin katılığından ötürü yazdı» dedi. 6«Tanrı, yaratılışın ta başlangıcından insanları `erkek ve dişi olarak yarattı.' 7-8`Bu nedenle adam annesini babasını bırakacak, karısına bağlanacak ve ikisi tek bir beden olacaklar.' Şöyle ki, onlar artık iki değil, tek bedendir. 9O halde Tanrı'nın birleştirdiğini insan ayırmasın.»
10Öğrencileri evde O'na yine bu konuyla ilgili bazı sorular sordular. 11İsa onlara, «Karısını boşayıp başkasıyla evlenen, karısına karşı zina etmiş olur» dedi. 12«Kocasını boşayıp başkasıyla evlenen kadın da zina etmiş olur.»

İsa küçük çocukları kutsuyor

(Mat.19:13-15; Luk.18:15-17)

13Bu arada bazıları küçük çocukları İsa'nın yanına getiriyor, onlara dokunmasını istiyorlardı. Ne var ki, öğrenciler onları azarladılar. 14İsa bunu görünce kızdı. Öğrencilerine, «Bırakın, çocuklar bana gelsin» dedi. «Onlara engel olmayın! Çünkü Tanrı'nın Egemenliği böylelerinindir. 15Size doğrusunu söyleyeyim, Tanrı'nın Egemenliğini bir çocuk gibi kabul etmeyen, bu egemenliğe asla giremez.» 16Çocukları kucağına aldı, ellerini üzerlerine koyup onları kutsadı.

Zenginlik ve sonsuz yaşam

(Mat.19:16-30; Luk.18:18-30)

17İsa yola çıkarken, biri koşarak yanına geldi. Önünde diz çöküp O'na, «İyi öğretmenim, sonsuz yaşama kavuşmak için ne yapmalıyım?» diye sordu.
18İsa ona, «Bana neden iyi diyorsun?» dedi. «İyi olan tek biri var, O da Tanrı'dır. 19O'nun buyruklarını biliyorsun: `Adam öldürme, zina etme, hırsızlık yapma, yalan yere tanıklık etme, kimsenin hakkını yeme, annene babana saygı göster.'»
20Adam, «Öğretmenim, bunların hepsini gençliğimden beri yerine getiriyorum» dedi.
21Ona sevgiyle bakan İsa, «Bir tek eksiğin var» dedi. «Git neyin varsa sat, parasını yoksullara ver; böylece gökte hazinen olur. Sonra gel, beni izle.»
22Bu sözler üzerine adamın yüzü asıldı, üzüntü içinde oradan uzaklaştı. Çünkü çok malı vardı.
23İsa çevresine göz gezdirdikten sonra öğrencilerine, «Varlıklı kişilerin Tanrı Egemenliğine girmesi ne güç olacak!» dedi.
24Öğrenciler O'nun sözlerine şaştılar. Ama İsa onlara yine, «Çocuklar» dedi, «Tanrı'nın Egemenliğine girmek ne güçtür! 25Devenin iğne deliğinden geçmesi, zenginin Tanrı Egemenliğine girmesinden daha kolaydır.»
26Öğrenciler büsbütün şaşırmışlardı. Birbirlerine, «Öyleyse kim kurtulabilir?» diyorlardı.
27İsa onlara bakarak, «İnsanlar için bu imkânsız, ama Tanrı için değil. Tanrı için her şey mümkün» dedi.
28Petrus O'na, «Bak, biz her şeyi bırakıp senin ardından geldik» demeye başladı.
29-30«Size doğrusunu söyleyeyim» dedi İsa, «benim ve Müjde'nin uğruna evini, kardeşlerini, anne ya da babasını, çocuklarını ya da topraklarını bırakıp da şimdi, bu çağda çekeceği zulümlerle birlikte yüz kat daha fazla eve, kardeşe, anneye, çocuğa, toprağa ve gelecek çağda sonsuz yaşama kavuşmayacak hiç kimse yoktur. 31Ne var ki, birincilerin birçoğu sonuncu, sonuncuların birçoğu da birinci olacak.»

İsa ölüp dirileceğini üçüncü kez bildiriyor

(Mat.20:17-19; Luk.18:31-34)

32-33Yola çıkmış Kudüs'e gidiyorlardı. İsa önlerinde yürüyordu. Öğrencileri şaşkınlık içindeydi, ardından gelenler ise korkuyorlardı. İsa Onikileri yine bir yana çekip kendi başına gelecekleri anlatmaya başladı: «Şimdi Kudüs'e gidiyoruz» dedi. «İnsanoğlu, başkâhinlerin ve din bilginlerinin eline teslimedilecek. Onlar da O'nu ölüm cezasına çarptıracak ve diğer uluslara teslim edecekler. 34O'nunla alay edecek, üzerine tükürecek ve O'nu kamçılayıp öldürecekler. Ne var ki O, üç gün sonra dirilecek.»

Yakup'la Yuhanna'nın dileği

(Mat.20:20-28)

35Zebedi'nin oğulları Yakup ile Yuhanna İsa'ya yaklaşıp, «Öğretmenimiz, bir dileğimiz var, bunu bizim için yapmanı istiyoruz» dediler.
36İsa onlara, «Sizin için ne yapmamı istiyorsunuz?» diye sordu.
37«Sen yüceliğine kavuşunca birimize sağında, ötekimize de solunda oturma ayrıcalığını ver» dediler.
38«Siz ne dilediğinizi bilmiyorsunuz» dedi İsa. «Benim içeceğim kâseden siz içebilir misiniz? Benim vaftiz olacağım gibi siz de vaftiz olabilir misiniz?»[e]
39-40«Evet, olabiliriz» dediler.
İsa onlara, «Benim içeceğim kâseden siz de içeceksiniz, benim vaftiz olacağım gibi siz de vaftiz olacaksınız» dedi. «Ama sağımda ya da solumda oturmanıza izin vermek benim elimde değil. Bu yerler belirli kişiler için hazırlanmıştır.»
41Bunu işiten diğer on öğrenci Yakup'la Yuhanna'ya kızmaya başladılar. 42İsa onları yanına çağırıp şöyle dedi: «Bilirsiniz ki, ulusların önderleri sayılanlar, onları egemenlik hırsıyla yönetirler, ileri gelenleri de onlara ağırlıklarını hissettirirler. 43Sizin aranızda böyle olmayacak. Aranızda büyük olmak isteyen, diğerlerinin hizmetkârı olsun. 44Aranızda birinci olmak isteyen, hepinizin kulu olsun. 45Çünkü İnsanoğlu bile hizmet edilmeye değil, hizmet etmeye ve canını birçokları uğruna fidye olarak vermeye geldi.»

Kör Bartimay'ın gözleri açılıyor

(Mat.20:29-34; Luk.18:35-43)

46Sonra Eriha'ya geldiler. İsa, öğrencileri ve büyük bir kalabalıkla birlikte Eriha'dan ayrılırken, Timay oğlu Bartimay adında kör bir dilenci yol kenarında oturuyordu. 47Nasıralı İsa'nın orada olduğunu duyunca, «Ey Davut Oğlu İsa, halime acı!» diye bağırmaya başladı. 48Birçok kimse onu azarlayarak susturmak istediyse de o, «Ey Davut Oğlu, halime acı!» diyerek daha çok bağırdı.
49İsa durdu, «Çağırın onu» dedi.
Kör adama seslenerek, «Ne mutlu sana! Kalk, seni çağırıyor!» dediler. 50Adam abasını üstünden atarak ayağa fırladı ve İsa'nın yanına geldi.
51İsa ona, «Senin için ne yapmamı istiyorsun?» diye sordu.
Kör adam, «Rabbuni[f], gözlerim görsün» dedi.
52İsa, «Gidebilirsin, imanın seni kurtardı» dedi. Adam o anda yeniden görmeye başladı ve yol boyunca İsa'nın ardından gitti.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://islamadogru.yetkinforum.com
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 1396
Kayıt tarihi : 10/01/10
Yaş : 57

Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yeni Antlaşma   Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Icon_minitimeCuma Ara. 11, 2015 7:40 am

Markos

11. Bölüm

İsa'nın Kudüs'e girişi

(Mat.21:1-11; Luk.19:28-40; Yu.12:12-19)

1-2Kudüs'e yaklaşıp Zeytin dağının yamacında bulunan Beytfacı ile Beytanya'ya geldiklerinde İsa öğrencilerinden ikisini şu sözlerle köye gönderdi: «Karşınızdaki köye gidin. Köye girer girmez, üzerine daha hiç kimsenin binmediği, bağlı duran bir sıpa bulacaksınız. Onu çözüp bana getirin. 3Biri size, `Bunu niye yapıyorsunuz?' derse, `Rab'bin ona ihtiyacı var, hemen geri gönderecek' dersiniz.»
4Gittiler ve yol üzerinde, bir evin sokak kapısının yanında bağlı buldukları sıpayı çözdüler. 5Orada duranlardan bazıları, «Sıpayı ne diye çözüyorsunuz?» dediler.
6Öğrenciler İsa'nın kendilerine söylediklerini tekrarlayınca, adamlar onları rahat bıraktı. 7Sıpayı İsa'ya getirip üzerine kendi giysilerini yaydılar. İsa da sıpaya bindi. 8Birçokları giysilerini, bazıları da çevredeki ağaçlardan kestikleri dalları yola serdiler. 9Önden gidenler ve arkadan gelenler şöyle bağırıyorlardı:

«Hozana!
Rab'bin adıyla gelene övgüler olsun!
10Atamız Davut'un yaklaşan egemenliği kutlu olsun!
En yücelerde hozana!»

11İsa Kudüs'e varınca tapınağa gitti, her tarafı gözden geçirdi. Sonra vakit ilerlemiş olduğundan Onikilerle birlikte Beytanya'ya döndü.

İncir ağacı lanetleniyor

(Mat.21:18-19)

12Ertesi gün Beytanya'dan çıktıklarında İsa acıkmıştı. 13Uzakta, yapraklanmış bir incir ağacı görünce belki üzerinde incir bulurum diye yaklaştı. Ağacın yanına vardığında yapraktan başka bir şey bulamadı. Çünkü incir mevsimi değildi. 14İsa ağaca, «Artık senden hiç kimse bir daha meyve yemesin!» dedi. Öğrencileri de bunu duydular.

İsa satıcıları tapınaktan kovuyor

(Mat.21:12-17; Luk.19:45-48; Yu.2:13-22)

15Oradan Kudüs'e geldiler. İsa tapınağın avlusuna girerek oradaki satıcı ve alıcıları dışarı kovmaya başladı. Para bozanların masalarını, güvercin satanların sehpalarını devirdi. 16Yük taşıyan hiç kimsenin tapınağın avlusundan geçmesine izin vermedi.
17Halka ders verirken şunları söyledi: «`Benim evime, tüm ulusların dua evi denecek' diye yazılmamış mıdır? Ama siz burayı haydut inine çevirdiniz.»
18Başkâhinler ve din bilginleri bunu duyunca İsa'yı yok etmek için bir yol aramaya başladılar. O'ndan korkuyorlardı. Çünkü bütün halk O'nun öğretisine hayrandı.
19Akşam olunca İsa'yla öğrencileri kentten ayrıldı.

İncir ağacından alınacak ders

(Mat.21:20-22)

20Sabah erkenden incir ağacının yanından geçerlerken, ağacın kökten kurumuş olduğunu gördüler. 21Olayı hatırlayan Petrus, «Rabbî, bak! Lanetlediğin incir ağacı kurumuş!» dedi.
22İsa onlara şöyle karşılık verdi: «Tanrı'ya iman edin. 23Size doğrusunu söyleyeyim, kim şu dağa, `Kalk, denize atıl!' der ve yüreğinde kuşku duymadan dediğinin olacağına inanırsa, dileği yerine gelecektir. 24Bunun için size diyorum ki, duayla dilediğiniz her şeyi daha şimdiden almış olduğunuza inanın, dileğiniz yerine gelecektir. 25-26Kalkıp dua ettiğiniz zaman, birine karşı bir şikâyetiniz varsa onu bağışlayın ki, göklerde olan Babanız da sizin suçlarınızı bağışlasın.»[g]

İsa'nın yetkisi

(Mat.21:23-27; Luk.20:1-Cool

27-28Yine Kudüs'e geldiler. İsa tapınakta gezinirken başkâhinler, din bilginleri ve ihtiyarlar O'nun yanına gelip, «Bunları hangi yetkiyle yapıyorsun, bunları yapma yetkisini sana kim verdi?» diye sordular.
29İsa da onlara, «Size bir soru soracağım» dedi. «Bana cevap verin, ben de size bunları hangi yetkiyle yaptığımı söylerim. 30Yahya'nın vaftiz etme yetkisi Tanrı'dan[ğ] mıydı, insanlardan mıydı? Cevap verin bana.»
31Bunu aralarında şöyle tartışmaya başladılar: «`Tanrı'dan' dersek, `Öyleyse ona niçin inanmadınız?' diyecek. 32Yok eğer `insanlardan' dersek...»
Halkın tepkisinden korkuyorlardı. Çünkü herkes Yahya'yı gerçekten peygamber sayıyordu.
33İsa'ya, «Bilmiyoruz» diye cevap verdiler.
İsa da onlara, «Ben de size bunları hangi yetkiyle yaptığımı söylemeyeceğim» dedi.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://islamadogru.yetkinforum.com
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 1396
Kayıt tarihi : 10/01/10
Yaş : 57

Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yeni Antlaşma   Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Icon_minitimeCuma Ara. 11, 2015 7:40 am

Markos

12. Bölüm

Bağ kiracıları benzetmesi

(Mat.21:33-46; Luk.20:9-19)

İsa onlara benzetmelerle seslenmeye başladı. «Adamın biri bir bağ dikmiş, çevresini çitle çevirmiş, üzüm sıkmak için bir çukur kazmış, bir de bekçi kulesi yapmış. Sonra bağı bağcılara kiralayıp yolculuğa çıkmış. 2Mevsimi gelince bağın ürününden kendisine düşen payı almak üzere bağcılara bir köle yollamış. 3Bağcılar köleyi yakalayıp dövmüş ve eli boş göndermişler. 4Bağ sahibi bu kez onlara bir başka köle yollamış. Onu da başından yaralamış ve aşağılamışlar. 5Birini daha yollamış, ama onu öldürmüşler. Daha birçok köle yollamış. Bunların kimini dövmüş, kimini öldürmüşler.
6«Bağ sahibinin yanında tek biri kalmış, o da sevgili oğluymuş. `Oğlumu sayarlar' diyerek bağcılara en son onu yollamış.
7«Ama bağcılar birbirlerine, `Mirasçı bu' demişler, `gelin onu öldürelim, miras bizim olur.' 8Böylece onu yakalayıp öldürmüşler ve bağdan dışarı atmışlar.
9«Bu durumda bağın sahibi ne yapacak? Gelip bağcıları yok edecek, bağı da başkalarına verecek. 10-11Şu Kutsal Yazı'yı okumadınız mı?

`Yapıcıların reddettiği taş,
işte köşenin baş taşı oldu.
Rab'bin işidir bu,
gözümüzde harika bir iş!'»

12İsa'nın bu benzetmede kendilerinden söz ettiğini anlayan Yahudi önderler O'nu tutuklamak istediler; ama halkın tepkisinden korktukları için O'nu bırakıp gittiler.

Sezar'ın hakkı Sezar'a

(Mat.22:15-22; Luk.20:20-26)

13Daha sonra İsa'yı söyleyeceği sözlerle tuzağa düşürmek amacıyla Ferisilerden ve Hirodes yanlılarından bazılarını O'na gönderdiler. 14Bunlar gelip İsa'ya, «Öğretmenimiz» dediler, «senin dürüst biri olduğunu, kimseyi kayırmadan, insanlar arasında ayrım yapmadan Tanrı yolunu dürüstçe öğrettiğini biliyoruz. Sezar'a vergi vermek Kutsal Yasa'ya uygun mu, değil mi? Verelim mi, vermeyelim mi?»
15Onların ikiyüzlülüğünü bilen İsa şöyle dedi: «Beni neden sınıyorsunuz? Bana bir dinar getirin bakayım.» 16Parayı getirdiler. İsa onlara, «Bu resim, bu yazı kimin?» diye sordu.
«Sezar'ın» dediler.
17İsa da onlara, «Sezar'ın hakkını Sezar'a, Tanrı'nın hakkını da Tanrı'ya verin» dedi.
İsa'nın sözlerine şaşakaldılar.

Dirilişle ilgili soru

(Mat.22:23-33; Luk.20:27-40)

18-19Ölümden sonra diriliş olmadığını söyleyen Sadukiler İsa'ya gelip şunu sordular: «Öğretmenimiz, Musa yazılarında bize şöyle buyurmuştur: `Eğer bir adamın kardeşi ölüp bir dul bırakır ama çocuk bırakmazsa, sağ kalan kardeş, ölenin karısını alıp soyunu sürdürsün.' 20Yedi kardeş vardı. Birincisi evlendi ve çocuk bırakmadan öldü. 21İkincisi aynı kadını aldı, o da çocuk sahibi olmadan öldü. Üçüncüsüne de öyle oldu. 22Yedisi de çocuksuz öldü. Hepsinden sonra kadın da öldü. 23Diriliş günü, ölümden dirildiklerinde kadın bunlardan hangisinin karısı olacak? Çünkü yedisi de onunla evlendi.»
24İsa onlara şöyle karşılık verdi: «Ne Kutsal Yazıları ne de Tanrı'nın gücünü biliyorsunuz. Yanılmanızın nedeni de bu değil mi? 25İnsanlar ölümden dirilince ne evlenir ne evlendirilir, göklerdeki melekler gibidirler. 26Ölülerin dirilmesi konusuna gelince, Musa'nın kitabında, alevlenen çalıyla ilgili bölümde Tanrı'nın Musa'ya söylediklerini okumadınız mı? `Ben İbrahim'in Tanrısı, İshak'ın Tanrısı ve Yakup'un Tanrısıyım' diyor. 27Tanrı ölülerin değil, yaşayanların Tanrısıdır. Siz büyük bir yanılgı içindesiniz.»

En büyük buyruk

(Mat.22:34-40; Luk.10:25-28)

28Onların tartışmalarını dinleyen ve İsa'nın onlara güzel bir cevap verdiğini gören bir din bilgini yaklaşıp O'na, «Tüm buyrukların en önemlisi hangisidir?» diye sordu.
29İsa şöyle karşılık verdi: «En önemlisi şudur: `Dinle, ey İsrail! Tanrımız olan Rab tek Rab'dir. 30Tanrın olan Rab'bi bütün yüreğinle, bütün canınla, bütün aklınla ve bütün gücünle sev.' 31İkincisi de şudur: `Komşunu kendin gibi sev.' Bunlardan daha büyük buyruk yoktur.»
32Din bilgini İsa'ya, «İyi söyledin, öğretmenim» dedi. «`Tanrı tektir ve O'ndan başkası yoktur' demekle doğruyu söyledin. 33İnsanın Tanrı'yı bütün yüreğiyle, bütün anlayışıyla ve bütün gücüyle sevmesi, komşusunu da kendi gibi sevmesi, tüm yakılmalık adaklardan ve sunulan kurbanlardan daha önemlidir.»
34İsa, onun akıllıca cevap verdiğini görerek, «Sen Tanrı'nın Egemenliğinden uzak değilsin» dedi.
Bundan sonra kimse O'na soru sormaya cesaret edemedi.

Mesih kimin oğlu?

(Mat.22:41-46; Luk.20:41-44)

35İsa tapınakta ders verirken şunu sordu: «Nasıl oluyor da din bilginleri, `Mesih, Davut'un Oğludur' diyorlar? 36Davut'un kendisi, Kutsal Ruh'tan esinlenerek şöyle demişti:

`Rab Rabbime dedi ki,
Ben düşmanlarını
senin ayaklarının altına serinceye dek
sağımda otur.'

37Davut'un kendisi O'ndan Rab diye söz ettiğine göre, O nasıl Davut'un Oğlu olur?»
Oradaki büyük kalabalık O'nu sevinçle dinliyordu.

İsa ikiyüzlü din bilginlerini kınıyor

(Mat.23:1-36; Luk.20:45-47)

38-39İsa ders verirken şöyle dedi: «Uzun kaftanlar içinde dolaşmaktan, meydanlarda selamlanmaktan, havralarda en seçkin yerlere ve şölenlerde başköşelere kurulmaktan hoşlanan din bilginlerinden sakının. 40Dul kadınların malını mülkünü sömüren, gösteriş için uzun uzun dua eden bu kişilerin cezası daha da ağır olacaktır.»

Dul kadının bağışı

(Luk.21:1-4)

41İsa tapınaktaki bağış kutusunun karşısında oturmuş, kutuya para atan halkı seyrediyordu. Birçok zengin kişi kutuya büyük paralar attı. 42Yoksul bir dul kadın da geldi, birkaç kuruş değerinde iki bakır para[h] attı.
43Öğrencilerini yanına çağıran İsa onlara şöyle dedi: «Size doğrusunu söyleyeyim, bu yoksul dul kadın kutuya herkesten daha çok para attı. 44Çünkü diğerlerinin hepsi, zenginliklerinden artanı attılar. Bu kadın ise yoksulluğuna rağmen, varını yoğunu, geçinmek için elinde bulunanın tümünü verdi.»

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://islamadogru.yetkinforum.com
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 1396
Kayıt tarihi : 10/01/10
Yaş : 57

Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yeni Antlaşma   Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Icon_minitimeCuma Ara. 11, 2015 7:40 am

Markos

13. Bölüm

Sonun belirtileri

(Mat.24:1-28; Luk.21:5-24)

İsa tapınaktan çıkarken öğrencilerinden biri O'na, «Öğretmenim» dedi, «bak, ne görkemli taşlar! Ne görkemli yapılar!»
2İsa ona, «Bu büyük yapıları görüyor musun? Burada taş üstünde taş kalmayacak, hepsi yıkılacak!» dedi.
3-4İsa, Zeytin dağında, tapınağın karşısında otururken Petrus, Yakup, Yuhanna ve Andreya özel olarak kendisine şunu sordular: «Söyle bize, bu dediklerin ne zaman olacak, bütün bunların gerçekleşmek üzere olduğunu gösteren belirti ne olacak?»
5İsa onlara anlatmaya başladı: «Sakın kimse sizi saptırmasın» dedi. 6«Birçokları, `Ben O'yum' diyerek benim adımla gelecek ve birçok kişiyi saptıracaklar. 7Savaş gürültüleri, savaş haberleri duyunca korkmayın. Bunların olması gerek, ama bu daha son demek değildir. 8Ulus ulusa, devlet devlete savaş açacak; yer yer depremler, kıtlıklar olacak. Bunlar, doğum sancılarının başlangıcıdır.
9«Ama siz kendinize dikkat edin! İnsanlar sizi mahkemelere verecekler, havralarda dövecekler. Benden ötürü valilerin ve kralların önüne çıkarılacak, böylece onlara tanıklık edeceksiniz. 10Ne var ki, önce Müjde'nin tüm uluslara duyurulması gerekir. 11Sizi tutuklayıp mahkemeye verdiklerinde, `Ne söyleyeceğiz?' diye önceden kaygılanmayın. O anda size ne esinlenirse onu söyleyin. Çünkü konuşacak olan siz değil, Kutsal Ruh olacak. 12Kardeş kardeşini, baba çocuğunu ölüme teslim edecek. Çocuklar anne babalarına baş kaldırıp onları öldürtecekler. 13Benim adımdan ötürü herkes sizden nefret edecek. Ama sonuna kadar dayanan kurtulacaktır.
14«Yıkıcı iğrenç şeyin, bulunmaması gereken yerde dikildiğini gördüğünüz zaman (okuyan anlasın), Yahudiye'de olanlar dağlara kaçsın. 15Damda olan, evinden bir şey almak için aşağı inmesin, içeri girmesin. 16Tarlada olan, abasını almak için geri dönmesin. 17O günlerde gebe olan, çocuk emziren kadınların vay haline! 18Dua edin ki, kaçışınız kışa rastlamasın. 19Çünkü o günlerde öyle bir sıkıntı olacak ki, Tanrı'nın var ettiği yaratılışın başlangıcından bu yana böylesi olmamış, ondan sonra da olmayacaktır. 20Rab o günleri kısaltmamış olsaydı, hiç kimse kurtulamazdı. Ama Rab, seçilmiş olanlar, kendi seçtiği kişiler uğruna o günleri kısaltmıştır. 21Eğer o zaman biri size, `İşte Mesih burada', ya da, `İşte şurada' derse, inanmayın. 22Çünkü sahte mesihler, sahte peygamberler türeyecek; bunlar, mucizeler ve harikalar yaratacaklar. Öyle ki, ellerinden gelse seçilmiş olanları saptıracaklar. 23Ama siz dikkatli olun. İşte size her şeyi önceden söylemiş bulunuyorum.

Mesih'in tekrar gelişi

(Mat.24:29-35; Luk.21:25-33)

24-25«Ama o günlerde, o sıkıntıdan sonra,

`Güneş kararacak,
ay ışığını vermez olacak,
yıldızlar gökten düşecek
ve göksel güçler sarsılacak.'

26«O zaman İnsanoğlu'nun bulutlar içinde büyük güç ve görkemle geldiğini görecekler. 27İnsanoğlu o zaman meleklerini gönderecek, kendi seçtiklerini, yeryüzünün bir ucundan göğün öbür ucuna kadar, dört yelden alıp bir araya toplayacak.
28«İncir ağacından ders alın. Dalları filizlenip yapraklarını sürünce, yaz mevsiminin yakın olduğunu anlarsınız. 29Aynı şekilde, bu olayların gerçekleştiğini gördüğünüzde bilin ki İnsanoğlu yakındır, kapıdadır. 30Size doğrusunu söyleyeyim, bütün bunlar olmadan bu kuşak[ı] ortadan kalkmayacak. 31Gök ve yer ortadan kalkacak, ama benim sözlerim asla ortadan kalkmayacaktır.

Bilinmeyen gün ve saat

(Mat.24:36-44)

32«O günü ve o saati, ne gökteki melekler, ne de Oğul bilir; Baba'dan başka kimse bilmez. 33Dikkat edin, uyanık durun, dua edin. Çünkü o anın ne zaman geleceğini bilemezsiniz. 34Bu, yolculuğa çıkan bir adamın durumuna benzer. Evinden ayrılırken kölelerine yetki ve birer görev verir, kapıdaki nöbetçiye de uyanık kalmasını buyurur. 35Siz de uyanık kalın. Çünkü evin efendisi ne zaman gelecek, akşam mı, gece yarısı mı, horoz öttüğünde mi, sabaha doğru mu, bilemezsiniz. 36Ansızın gelip sizi uykuda bulmasın! 37Size söylediklerimi herkese söylüyorum; uyanık kalın!»

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://islamadogru.yetkinforum.com
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 1396
Kayıt tarihi : 10/01/10
Yaş : 57

Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yeni Antlaşma   Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Icon_minitimeCuma Ara. 11, 2015 7:41 am

Markos

14. Bölüm

İsa'nın ölümü yaklaşıyor

(Mat.26:1-16; Luk.22:1-6; Yu.11:45-53)

Fısıh ve Mayasız Ekmek bayramına iki gün kalmıştı. Başkâhinlerle din bilginleri İsa'yı hileyle tutuklayıp öldürmenin bir yolunu arıyorlardı. 2«Bayramda olmasın, yoksa halk arasında kargaşalık çıkar» diyorlardı.
3İsa Beytanya'da cüzamlı Simun'un evinde sofrada otururken yanına bir kadın geldi. Kadın, kaymaktaşından bir kap içinde çok değerli, saf hintsümbülü yağı getirmişti. Kabı kırarak yağı O'nun başından aşağı döktü. 4-5Bazıları buna kızdılar; birbirlerine, «Bu yağ niçin böyle boş yere harcandı? Üç yüz dinardan fazlaya satılabilir, parası yoksullara verilebilirdi» diyerek kadını azarlamaya başladılar.
6«Kadını rahat bırakın» dedi İsa. «Neden üzüyorsunuz onu? Benim için güzel bir şey yaptı. 7Yoksullar her zaman aranızdadır, dilediğiniz anda onlara yardım edebilirsiniz; ama ben her zaman aranızda olmayacağım. 8Kadın elinden geleni yaptı, beni gömülmeye hazırlamak üzere daha şimdiden bedenimi yağladı. 9Size doğrusunu söyleyeyim, Müjde dünyanın her neresinde duyurulursa, bu kadının yaptığı da onun anılması için anlatılacak.»
10Bu arada Onikilerden biri olan Yahuda İskariyot, İsa'yı ele vermek amacıyla başkâhinlerin yanına gitti. 11Onlar bunu işitince sevindiler, Yahuda'ya para vermeyi vaat ettiler. O da İsa'yı ele vermek için fırsat kollamaya başladı.

Fısıh yemeği

(Mat.26:17-30; Luk.22:7-23; Yu.13:21-30)

12Fısıh kurbanının kesildiği Mayasız Ekmek bayramının ilk günü öğrencileri İsa'ya, «Fısıh yemeğini yemen için nereye gidip hazırlık yapmamızı istersin?» diye sordular.
13O da öğrencilerinden ikisini şu sözlerle önden gönderdi: «Kente gidin, orada su testisi taşıyan bir adam çıkacak karşınıza. Onu izleyin. 14Adamın gideceği evin sahibine şöyle deyin: `Öğretmen, öğrencilerimle birlikte Fısıh yemeğini yiyeceğim konuk odası nerede? diye soruyor.' 15Ev sahibi size, üst katta döşenmiş, hazır büyük bir oda gösterecek. Orada bizim için hazırlık yapın.»
16Öğrenciler yola çıkıp kente gittiler. Her şeyi, İsa'nın kendilerine söylemiş olduğu gibi buldular ve Fısıh yemeği için hazırlık yaptılar. 17Akşam olunca İsa Onikilerle birlikte geldi. 18Sofraya oturmuş yemek yerlerken İsa, «Size doğrusunu söyleyeyim» dedi, «sizden biri, benimle yemek yiyen biri beni ele verecek.»
19Onlar da kederlenerek birer birer kendisine, «Beni demek istemedin ya?» diye sormaya başladılar.
20İsa onlara, «Onikilerden biridir, ekmeğini benimle birlikte sahana batırandır» dedi. 21«Evet, İnsanoğlu kendisi için yazılmış olduğu gibi gidiyor, ama İnsanoğlu'nu ele verenin vay haline! O adam hiç doğmamış olsaydı, kendisi için daha iyi olurdu.»
22İsa yemek sırasında eline ekmek aldı, şükran duasını yapıp ekmeği böldü ve, «Alın, bu benim bedenimdir» diyerek öğrencilerine verdi. 23Sonra bir kâse alıp şükretti ve bunu öğrencilerine verdi. Hepsi bundan içti. 24«Bu benim kanım» dedi İsa, «birçokları uğruna akıtılan antlaşma kanıdır. 25Size doğrusunu söyleyeyim, Tanrı'nın Egemenliğinde tazesini içeceğim o güne dek, asmanın ürününden bir daha içmeyeceğim.»
26Bir ilahi söyledikten sonra dışarı çıkıp Zeytin dağına doğru gittiler.

Petrus'un inkârı önceden bildiriliyor

(Mat.26:31-35; Luk.22:31-34; Yu.13:36-38)

27Bu arada İsa öğrencilerine, «Hepiniz sendeleyip düşeceksiniz» dedi. «Çünkü şöyle yazılmıştır:

`Çobanı vuracağım,
koyunlar da darmadağın olacak.'

28Ama ben dirildikten sonra sizden önce Celile'ye gideceğim.»
29Petrus O'na, «Herkes sendeleyip düşse bile, ben düşmem» dedi.
30«Sana doğrusunu söyleyeyim» dedi İsa, «bugün, bu gece, horoz iki kez ötmeden sen beni üç kez inkâr edeceksin.»
31Ama Petrus üsteleyerek, «Seninle birlikte ölmem bile gerekse, seni asla inkâr etmem» dedi. Öğrencilerin hepsi de aynı şeyi söyledi.

Getsemani bahçesinde

(Mat.26:36-46;6 Luk.22:39-46)

32Sonra Getsemani denilen bir yere geldiler. İsa öğrencilerine,«Ben dua ederken siz burada oturun» dedi.
33Petrus'u, Yakup'u ve Yuhanna'yı yanına aldı. Hüzünlenmeye ve ağır bir sıkıntı duymaya başlamıştı. 34Onlara, «Yüreğim ölüm derecesinde kederli» dedi. «Burada kalın, uyanık durun.»
35Biraz ilerledi, yüzüstü yere kapanıp dua etmeye başladı. «Mümkünse o saati yaşamayayım» dedi. 36«Abba, Baba[i], senin için her şey mümkün, bu kâseyi benden uzaklaştır. Ama benim değil, senin istediğin olsun.»
37Öğrencilerinin yanına döndüğünde onları uyumuş buldu. Petrus'a, «Simun» dedi, «uyuyor musun? Bir saat uyanık kalamadın mı? 38Uyanık durup dua edin ki, ayartılmayasınız. Ruh isteklidir, ama beden güçsüzdür.»
39Yine uzaklaştı, aynı sözleri tekrarlayarak dua etti. 40Geri geldiğinde öğrencilerini yine uyumuş buldu. Onların göz kapaklarına bir ağırlık çökmüştü. İsa'ya ne diyeceklerini bilemiyorlardı.
41İsa üçüncü kez yanlarına döndü, «Hâlâ uyuyor, dinleniyor musunuz?» dedi. «Yeter! Saat geldi. İşte İnsanoğlu günahkârların eline veriliyor. 42Kalkın, gidelim. İşte beni ele veren geldi!»

İsa tutuklanıyor

(Mat.26:47-56; Luk.22:47-53; Yu.18:3-12)

43Tam o anda, İsa daha konuşurken, Onikilerden biri olan Yahuda çıkageldi. Yanında başkâhinler, din bilginleri ve ihtiyarlar tarafından gönderilmiş kılıçlı sopalı bir kalabalık vardı. 44İsa'yı ele veren Yahuda, «Kimi öpersem, İsa O'dur. O'nu tutuklayın, güvenlik altına alıp götürün» diye onlarla sözleşmişti. 45Gelir gelmez İsa'ya yaklaştı, «Rabbî» diyerek O'nu öptü. 46Onlar da İsa'yı yakalayıp tutukladılar. 47İsa'nın yanında bulunanlardan biri kılıcını çekti, başkâhinin kölesine vurup kulağını uçurdu.
48İsa onlara, «Bir haydudun peşindeymiş gibi beni kılıç ve sopalarla mı yakalamaya geldiniz?» dedi. 49«Her gün tapınakta, yanıbaşınızda ders veriyordum, beni tutuklamadınız. Ama bu, Kutsal Yazılar yerine gelsin diye oldu.» 50O zaman öğrencilerinin hepsi O'nu bırakıp kaçtı.
51İsa'nın ardından sadece keten beze sarınmış bir genç gidiyordu. Bu genç de yakalandı. 52Ama keten bezin içinden sıyrılıp çıplak olarak kaçtı.

İsa Yüksek Kurul'un önünde

(Mat.26:57-68; Luk.22:54-55,63-71; Yu.18:13-14,19-24)

53İsa'yı görevli başkâhine götürdüler. Bütün başkâhinler, ihtiyarlar ve din bilginleri de orada toplandı. 54Petrus, İsa'yı başkâhinin avlusunun içine kadar uzaktan izledi. Avluda nöbetçilerle birlikte ateşin başında oturup ısınmaya başladı.
55Başkâhinler ve Yüksek Kurul'un tamamı, İsa'yı ölüm cezasına çarptırmak için kendisine karşı tanık arıyor, ama bulamıyorlardı. 56Birçok kişi O'na karşı yalan yere tanıklık ettiyse de, tanıklıkları birbirini tutmadı.
57-58Bazıları kalkıp O'na karşı yalan yere şöyle tanıklık ettiler: «Biz O'nun, `Elle yapılmış bu tapınağı yıkacağım ve üç günde, elle yapılmamış başka bir tapınak kuracağım' dediğini işittik.» 59Ama bu noktada bile tanıklıkları birbirini tutmadı.
60Sonra başkâhin topluluğun ortasında ayağa kalkarak İsa'ya, «Hiç cevap vermeyecek misin? Nedir bunların sana karşı ettiği bu tanıklıklar?» diye sordu. 61Ne var ki, İsa susmaya devam etti, hiç cevap vermedi.
Başkâhin O'na yeniden, «Yüce Olan'ın[j] Oğlu Mesih sen misin?» diye sordu.
62İsa, «Ben'im» dedi. «Ve sizler, İnsanoğlu'nun kudretli Olan'ın sağında oturduğunu ve göğün bulutlarıyla geldiğini göreceksiniz.»
63-64Başkâhin giysilerini yırtarak, «Artık tanıklara ne ihtiyacımız var?» dedi. «Küfürü işittiniz. Buna ne diyorsunuz?»
Hepsi de İsa'nın ölüm cezasını hak ettiğine karar verdiler. 65Bazıları O'nun üzerine tükürmeye, gözlerini bağlayarak O'nu yumruklamaya başladılar. «Haydi, peygamberliğini göster!» diyorlardı. Nöbetçiler de O'nu aralarına alıp tokatladılar.

Petrus İsa'yı inkâr ediyor

(Mat.26:69-75; Luk.22:56-62; Yu.18:15-18,25-27)

66-67Petrus aşağıda, avludayken, başkâhinin hizmetçi kızlarından biri geldi. Isınmakta olan Petrus'u görünce onu dikkatle süzüp, «Sen de Nasıralı İsa'yla birlikteydin» dedi.
68Petrus ise bunu inkâr ederek, «Senin neden söz ettiğini bilmiyorum, anlamıyorum» dedi ve dışarıya, dış kapının önüne çıktı. Bu arada horoz öttü.
69Hizmetçi kız Petrus'u görünce etrafta duranlara yine, «Bu adam onlardan biri» demeye başladı.
70Petrus tekrar inkâr etti. Çevrede duranlar az sonra Petrus'a yine, «Gerçekten onlardansın; sen de Celilelisin» dediler.
71Petrus kendine lanet okuyup yemin ederek, «Sözünü ettiğiniz o adamı tanımıyorum» dedi.
72Tam o anda horoz ikinci kez öttü. Petrus, İsa'nın kendisine, «Horoz iki kez ötmeden sen beni üç kez inkâr edeceksin» dediğini hatırladı ve hüngür hüngür ağlamaya başladı.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://islamadogru.yetkinforum.com
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 1396
Kayıt tarihi : 10/01/10
Yaş : 57

Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yeni Antlaşma   Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Icon_minitimeCuma Ara. 11, 2015 7:41 am

Markos

15. Bölüm

İsa, vali Pilatus'un önünde

(Mat.27:1-2,11-14; Luk.23:1-5; Yu.18:28-38)

Sabah olunca başkâhinler, ihtiyarlar, din bilginleri ve Yüksek Kurul'un tüm diğer üyeleri bir danışma toplantısı yaptıktan sonra İsa'yı bağladılar, götürüp Pilatus'a teslim ettiler.
2Pilatus O'na, «Sen Yahudilerin Kralı mısın?» diye sordu.
İsa ona, «Söylediğin gibidir» cevabını verdi.
3Başkâhinler O'na karşı birçok suçlamada bulundular. 4Pilatus O'na yeniden, «Hiç cevap vermeyecek misin?» diye sordu. «Bak, seni ne kadar çok şeyle suçluyorlar.»
5Ama İsa artık cevap vermiyordu. Pilatus buna şaştı.

İsa ölüm cezasına çarptırılıyor

(Mat.27:15-26; Luk.23:13-25; Yu.18:39-19Yu.18:16)

6Pilatus, her Fısıh bayramında halkın istediği bir tutukluyusalıverirdi. 7O sırada hapishanede, ayaklanma sırasında adam öldürmüş olan isyancılarla birlikte tutuklu bulunan Barabas adında biri vardı. 8Halk, Pilatus'a gelip her zamanki gibi kendileri için birini salıvermesini istedi.
9Pilatus onlara, «Sizin için Yahudilerin Kralını salıvermemi ister misiniz?» dedi. 10Başkâhinlerin İsa'yı kıskançlıktan ötürü kendisine teslim ettiklerini biliyordu. 11Ne var ki başkâhinler, İsa'nın değil, Barabas'ın salıverilmesini istemeleri için halkı kışkırttılar.
12Pilatus onlara tekrar seslenerek, «Öyleyse Yahudilerin Kralı dediğiniz adamı ne yapayım?» diye sordu.
13«O'nu çarmıha ger!» diye bağırdılar yine.
14Pilatus onlara, «O ne kötülük yaptı ki?» dedi.
Onlar ise daha yüksek sesle, «O'nu çarmıha ger!» diye bağrıştılar.
15Halkı memnun etmek isteyen Pilatus, onlar için Barabas'ı salıverdi. İsa'yı ise kamçılattıktan sonra çarmıha gerilmek üzere askerlere teslim etti.

Askerlerin İsa'yı aşağılaması

(Mat.27:27-31; Yu.19:2-3)

16Askerler İsa'yı, Pretoryum denilen vali konağına götürüp tüm taburu topladılar. 17O'na mor renkte bir giysi giydirdiler, dikenlerden bir taç örüp başına geçirdiler. 18«Selam, ey Yahudilerin Kralı!» diyerek O'nu selamlamaya başladılar. 19Başına bir kamışla vuruyor, üzerine tükürüyor, diz çöküp önünde yere kapanıyorlardı. 20O'nunla böyle alay ettikten sonra mor giysiyi üzerinden çıkarıp O'na yine kendi giysilerini giydirdiler ve çarmıha germek üzere O'nu dışarı götürdüler.

İsa çarmıha geriliyor

(Mat.27:32-44; Luk.23:26-43; Yu.19:17-27)

21Kırdan gelmekte olan Simun adında Kireneli bir adam oradan geçiyordu. İskender ve Rufus'un babası olan bu adama İsa'nın çarmıhını zorla taşıttılar. 22İsa'yı Golgota, yani Kafatası denilen yere götürdüler. 23O'na mürle karışık şarap vermek istediler, ama içmedi. 24Sonra O'nu çarmıha gerdiler ve kim ne alacak diye kura çekerek giysilerini aralarında paylaştılar.
25İsa'yı çarmıha gerdiklerinde saat dokuzdu. 26Üzerindeki suç yaftasında, `YAHUDİLERİN KRALI' diye yazılıydı. 27-28İsa'yla birlikte, biri sağında öbürü solunda olmak üzere iki haydudu da çarmıha gerdiler.[k] 29-30Oradan geçenler başlarını sallayıp İsa'ya sövüyor, «Hani sen tapınağı yıkıp üç günde yeniden kuracaktın? Çarmıhtan in de kurtar kendini!» diyorlardı.
31Aynı şekilde başkâhinler ve din bilginleri de O'nunla alay ederek aralarında, «Başkalarını kurtardı, kendini kurtaramıyor» diye konuşuyorlardı. 32«İsrail'in Kralı Mesih şimdi çarmıhtan insin de görelim ve iman edelim.» İsa'yla birlikte çarmıha gerilmiş olanlar da O'na hakaret ettiler.

İsa'nın ölümü

(Mat.27:45-56; Luk.23:44-49; Yu.19:28-30)

33Bütün ülkenin üzerine öğleyin saat on ikiden saat üçe kadar süren bir karanlık çöktü. 34Saat üçte İsa yüksek sesle, «Elohi, Elohi, lema şevaktani» yani, «Tanrım, Tanrım, beni niçin terk ettin?» diye bağırdı.
35Orada duranlardan bazıları bunu işitince, «Bakın, İlyas'ı çağırıyor» dediler.
36Aralarından biri koşup bir süngeri ekşi şaraba batırdı, bir kamışın ucuna takarak İsa'ya içirdi. «Dur bakalım, İlyas gelip O'nu indirecek mi?» dedi.
37Ama İsa yüksek sesle bağırarak son nefesini verdi.
38O anda tapınaktaki perde yukarıdan aşağıya dek yırtılarak ikiye bölündü. 39İsa'nın karşısında duran yüzbaşı, O'nun bu şekilde son nefesini verdiğini görünce, «Bu adam gerçekten Tanrı'nın Oğluydu» dedi.
40Olup bitenleri uzaktan izleyen bazı kadınlar da vardı. Aralarında Mecdelli Meryem, küçük Yakup ile Yose'nin annesi Meryem ve Şalome bulunuyordu. 41İsa daha Celile'deyken bu kadınlar O'nun peşinden gitmiş ve O'na hizmet etmişlerdi. O'nunla birlikte Kudüs'e gelmiş olan daha birçok kadın da olup bitenleri izliyordu.

İsa'nın gömülmesi

(Mat.27:57-61; Luk.23:50-56; Yu.19:38-42)

42-43O gün Hazırlık günü, yani Sept gününden önceki gündü. Artık akşam oluyordu. Bu nedenle, Yüksek Kurul'un saygın bir üyesi olup Tanrı'nın Egemenliğini ümitle bekleyen Aramatyalı Yusuf geldi, cesaretini toplayarak Pilatus'un huzuruna çıktı ve İsa'nın cesedini istedi. 44Pilatus, İsa'nın bu kadar çabuk ölmüş olmasına şaştı. Yüzbaşıyı çağırıp, «Öleli çok oldu mu?» diye sordu. 45Yüzbaşıdan durumu öğrenince Yusuf'a, cesedi alması için izin verdi. 46Yusuf da keten bez satın aldı, cesedi çarmıhtan indirip beze sardı ve kayadan oyulmuş bir mezara yatırarak mezarın girişine bir taş yuvarladı. 47Mecdelli Meryem ile Yose'nin annesi Meryem, İsa'nın nereye konulduğunu gördüler.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://islamadogru.yetkinforum.com
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 1396
Kayıt tarihi : 10/01/10
Yaş : 57

Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yeni Antlaşma   Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Icon_minitimeCuma Ara. 11, 2015 7:42 am

Markos

16. Bölüm

İsa'nın dirilişi

(Mat.28:1-8; Luk.24:1-12; Yu.20:1-10)

Sept günü geçince, Mecdelli Meryem, Yakup'un annesi Meryem ve Şalome gidip İsa'nın cesedine sürmek üzere baharat satın aldılar. 2Haftanın ilk günü sabah çok erkenden, güneşin doğuşuyla birlikte mezara gittiler. 3Aralarında, «Mezarın girişindeki taşı bizim için kim yana yuvarlayacak?» diye konuşuyorlardı.
4Başlarını kaldırıp bakınca, o kocaman taşın yana yuvarlanmış olduğunu gördüler. 5Mezara girip sağ tarafta, beyaz kaftan giyinmiş genç bir adamın oturduğunu görünce çok şaşırdılar.
6Adam onlara, «Şaşırmayın!» dedi. «Siz çarmıha gerilmiş olan Nasıralı İsa'yı arıyorsunuz. O dirildi, burada yok. İşte O'nu yatırdıkları yer. 7Şimdi O'nun öğrencilerine ve Petrus'a gidip şöyle deyin: `İsa sizden önce Celile'ye gidiyor. Size bildirdiği gibi, kendisini orada göreceksiniz.'»
8Kadınlar mezardan çıkıp kaçtılar. Onları bir titreme, bir şaşkınlık almıştı. Korkularından kimseye bir şey söylemediler.

İsa öğrencilerine görünüyor

(Mat.28:9-10; Luk.24:13-35; Yu.20:11-18)

9İsa, haftanın ilk günü sabah erkenden dirildiği zaman önce Mecdelli Meryem'e göründü. Bu kadından yedi cin kovmuştu. 10Meryem gitti, İsa'yla bulunmuş olan, şimdiyse yas tutup gözyaşı döken öğrencilerine haberi verdi. 11Ne var ki onlar, İsa'nın diri olduğunu ve Meryem'e göründüğünü duyunca inanmadılar.
12Bundan sonra İsa kırlara doğru yürümekte olan öğrencilerinden ikisine değişik bir biçimde göründü. 13Bunlar geri dönüp diğerlerine haber verdiler, ama diğerleri bunlara da inanmadılar.
14İsa daha sonra, sofrada otururlarken Onbirlere göründü. Kendisini dirilmiş olarak görenlere inanmadıkları için imansızlıklarından ve yüreklerinin duygusuzluğundan ötürü onları azarladı.

İsa öğrencilerini bütün dünyaya gönderiyor

(Mat.28:16-20; Luk.24:36-53; Yu.20:19-23; Elç.1:6-11)

15İsa onlara şöyle buyurdu: «Dünyanın her yanına gidin, Müjde'yi bütün yaratılışa duyurun. 16İman edip vaftiz olan kurtulacak, iman etmeyen ise hüküm giyecek. 17-18İman edenlerle birlikte görülecek belirtiler şunlardır: benim adımla cinleri kovacaklar, yeni diller konuşacaklar, yılanları elleriyle tutacaklar. Öldürücü bir zehir içseler bile, bundan zarar görmeyecekler. Ellerini hastaların üzerine koyacaklar ve hastalar iyileşecek.»
19Rab İsa onlara bu sözleri söyledikten sonra göğe alındı ve Tanrı'nın sağında oturdu. 20Öğrencileri de gidip Tanrı sözünü her yere yaydılar. Rab onlarla birlikte çalışıyor, görülen belirtilerle sözünü doğruluyordu.[l]

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://islamadogru.yetkinforum.com
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 1396
Kayıt tarihi : 10/01/10
Yaş : 57

Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yeni Antlaşma   Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Icon_minitimeCuma Ara. 11, 2015 7:42 am

Markos

Markos Dipnotlar

6:47-48 Sabaha karşı: Grekçede, «Gecenin dördüncü nöbetinde.»

7:6 beni: yani, Tanrı'yı.

7:15-16 Birçok eski metinde şu sözler de yer alır: «İşitecek kulağı olan işitsin!» Bkz. Markos 4:9,23.

9:29 duayla: birçok eski metinde, «dua ve oruçla.»

9:48 Bu ayet bazı eski metinlerde ayrıca ayet 45 ve ayet 47'den önce tekrarlanır.

10:38 Bu ayette İsa, çekeceği acılardan ve çarmıhtaki ölümünden söz etmektedir.

10:51 Rabbuni: Aramicede `öğretmenim' demektir.
11:25-26 Birçok eski metinde şu sözler de yer alır: «Ama siz bağışlamazsanız, göklerde olan Babanız da sizin suçlarınızı bağışlamaz.» Bkz. Matta 6:15, 18:35.

11:30 Yahya'nın vaftiz etme yetkisi Tanrı'dan: Grekçede, «Yahya'nın vaftizi gökten». Ayet 31'de de «Tanrı'dan» diye çevrilen sözcük Grekçede «gökten» diye geçer.

12:42 birkaç kuruş değerinde iki bakır para: Grekçede, «bir kodrantis olan iki lepton.»

13:30 kuşak: ya da «soy.»

14:35,36 Grekçede, «...yere kapanıp mümkünse o saatin kendisinden geçmesi için dua etti. Dedi ki, `Abba, Baba...'»

14:61 Yüce Olan'ın: Grekçede, «Mübarek'in», yani Tanrı'nın.

15:27-28 Birçok eski metinde şu sözler de yer alır: «Böylece `O, suçlularla bir sayıldı' diyen Kutsal Yazı yerine geldi.» Bkz. Luka 22:37.

16:20 16. bölümün 9-20 ayetleri bazı eski metinlerde yoktur.

1:2 Mal.3:1

1:2 Mal.3:1

1:3 Yşa.40:3

1:6 2Kr.1:8

1:11 Tek.22:2; Mez.2:7; Yşa.42:1; Mat.3:17; 12Mat.3:18; Mar.9:7; Luk.3:21-22

1:15 Mat.3:1-2

1:22 Mat.7:28-29

1:39 Mat.4:23; 9Mat.4:35

1:44 Lev.14:1-32

2:23 Tes.23:25 2:25 Lev.24:9; 1Sa.21:1-6 3:9 Mar.4:1; Luk.5:1-3

3:22 Mat.9:34; 10Mat.9:25

4:1 Luk.5:1-3

4:12 Yşa.6:9-10 4:21 Mat.5:15; Luk.11:33

4:22 Mat.10:26; Luk.12:2

4:24 Mat.7:2; Luk.6:38

4:25 Mat.13:12; 25Mat.13:29; Luk.19:26

4:29 Yoe.3:13

6:4 Yu.4:44

6:8 Luk.10:4-11

6:11 Elç.13:51

6:13 Yak.5:14

6:14 Mat.16:14; Mar.8:28; Luk.9:19

6:17 Luk.3:19-20

6:34 Say.27:17; 1Kr.22:17; 2Ta.18:16;Hez.34:5; Zek.10:2; Mat.9:36

7:6 Yşa.29:13 7:10 Çık.20:12; 21.20:17; Lev.20:9; Tes.5:16 8:11 Mat.12:38; Luk.11:16

8:12 Mat.12:39; Luk.11:29

8:15 Luk.12:1

8:18 Yer.5:21;Hez.12:2; Mar.4:12

8:28 Mar.6:14-15; Luk.9:7-8

8:29 Yu.6:68-69

8:34 Mat.10:38; Luk.14:27

8:35 Mat.10:39; Luk.17:33; Yu.12:25

9:2 2Pe.1:17-18

9:7 Mat.3:17; Mar.1:11; Luk.3:21-22

9:11 Mal.4:5; Mat.11:14

9:34 Luk.22:24

9:35 Mat.20:26-27; 23Mat.20:11; Mar.10:43-44; Luk.22:25-26

9:36 Mat.10:40; Luk.10:16; Yu.13:20

9:40 Mat.12:30; Luk.11:23

9:41 Mat.10:42

9:43 Mat.5:30

9:47 Mat.5:29

9:48 Yşa.66:24

9:49 Lev.2:13 9:50 Mat.5:13; Luk.14:34-35

10:4 Tes.24:1-4; Mat.5:31

10:6 Tek.1:27; 5.1:2

10:7 Tek.2:24 10:11 Mat.5:32; 1Ko.7:10-11

10:15 Mat.18:2-3

10:19 Çık.20:12-16; Tes.5:16-20 10:31 Mat.20:16; Luk.13:30

10:38 Luk.12:50

10:42 Mat.23:11; Mar.9:35; Luk.22:25-26

11:9 Mez.118:25-26 11:17 Yşa.56:7; Yer.7:11 11:23 Mat.17:20-21; 1Ko.13:2

11:25 Mat.6:14-15; 18Mat.6:35

12:1 Yşa.5:1-2

12:10 Mez.118:22-23 12:18 Elç.23:8

12:18 Tes.25:5 12:26 Çık.3:6 12:29 Tes.6:4-5 12:31 Lev.19:18

12:32Tes.4:35 12:33 Hoş.6:6 12:36Mez.110:1 13:9 Mat.10:17-20; Luk.12:11-12

13:13 Mat.10:22

13:14 Dan.9:27; 11.9:31; 12.9:11

13:15 Luk.17:31

13:19 Dan.12:1; Yah.7:14

13:24Yşa.13:10; 34.13:14; Hez.32:7;Yoe.2:10,31; 3.2:15; Yah.6:12-13

13:26 Dan.7:13; Yah.1:7

13:32 Mat.24:36

13:34 Luk.12:36-38

14:1 Çık.12:1-27 14:3 Luk.7:37-38

14:7 Tes.15:11 14:18 Mez.41:9 14:24 Çık.24:8;Yer.31:31-34 14:27 Zek.13:7 14:28 Mat.28:16

14:49 Luk.19:47-48; 21Luk.19:37

14:57 Yu.2:19

14:62Dan.7:13 14:63 Lev.24:16 15:21 Rom.16:13

15:24 Mez.22:18 15:29 Mez.22:7; 109.22:25

15:29 Mar.14:57-58; Yu.2:19

15:34Mez.22:1 15:36 Mez.69:21

15:38 Çık.26:31-33 15:40 Luk.8:2-3

16:7 Mat.26:32; Mar.14:28

16:15 Elç.1:8

16:19 Elç.1:9-11

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://islamadogru.yetkinforum.com
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 1396
Kayıt tarihi : 10/01/10
Yaş : 57

Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yeni Antlaşma   Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Icon_minitimeCuma Ara. 11, 2015 7:42 am

Luka

LUKA'YA GİRİŞ

Kitabın amacı: Luka, daha kitabın başında amacının, İsa'nın yaşamını doğru ve ayrıntılı bir biçimde anlatmak olduğunu açık seçik ortaya koyuyor (bölüm 1.:1-4). Luka, Elçilerin İşleri kitabında da Müjde'nin o çağda bilinen dünyanın merkezi durumundaki Roma'ya kadar nasıl yayıldığını anlatır. O devirde yazarların, yapıtlarını ileri gelen kişilere adamaları bir gelenek haline gelmişti. Nitekim Luka da her iki kitabı, adı Teofilos - yani `Tanrı'yı seven' anlamında - olan bir kişiye hitaben kaleme almıştır. Kuşkusuz Luka bu adamın kişiliğinde geniş bir kitleye seslenmeyi amaçlamıştır.

Kitabın içeriği: Kitap, `Rab'bin yolunu hazırlamaya' gelmiş olan Vaftizci Yahya'nın1 ve İsa'nın doğumuna ilişkin bilgileri vererek başlıyor. Bundan sonra İsa'nın Müjde'yi duyurduğu, öğretisini yayıp mucizeler yaptığı döneme geçiyor. Daha sonra İsa'nın, giderek artan baskılara rağmen Kudüs'e, bile bile ölüme gidişi anlatılıyor. Bunu, İsa'nın dirilişi ve göğe alınışını tasvir eden bölümler izliyor.
Luka, peygamberlik sözlerini yerine getiren Tanrı'nın, bir kurtarıcı göndermekle insanlık tarihini nasıl yönlendirdiğini vurgular2. Tanrı'nın bu etkinliği, meleklerin gönderilmesi olayında3; Tanrı'nın gökten seslenişinde4; ve özellikle birçok inanlının Kutsal Ruh'la dolması olayında5 açıkça görülüyor. Tanrı'nın gücü, İsa'nın yaptığı mucizelerde de gözle görülür bir şekilde etkindi6. On altı ayrı olayda, belirli hastalıklara yakalanmış kişilerin mucizevî şekilde iyileştirildiğinden söz ediliyor. Bunun yanı sıra, İsa'nın bir arada bulunan çok sayıda hastayı iyileştirdiği, kitabın beş ayrı yerinde belirtiliyor.
Luka kitabının yaklaşık %40'ı İsa'nın öğretisinden oluşuyor. İsa öğretisinde birçok benzetme kullandı; Luka'da 26 tane benzetme var. Bunların 16 tanesi İncil'in diğer kitaplarında yer almaz. İsa'nın bütün öğretisini kısaca özetlemek oldukça güçtür. Şu kadarını söyleyelim ki İsa, Vaftizci Yahya ile yeni bir dönemin, Tanrı Egemenliğinin ilan edildiği bir dönemin başladığını açıkça haber vermiştir7. Sözü edilen egemenlik, değer yargıları yönünden tümüyle farklı, insanın yüreğinde etkin olan Tanrısal egemenliktir8. İsa'nın kendisi, egemenliği günden güne büyüyen, ikinci gelişinde de bu egemenliği tümüyle gerçekleşecek olan Kral olarak çıkar karşımıza9.
Kitapta bireye iletilmek istenen bildiri, günahlarının bağışlanmasıyla gerçekleşen kurtuluş müjdesidir10. Dünya malına kökten değişik bir yaklaşım içinde olan İsa11, bu müjdeyle özellikle yoksullara, hastalara ve ezilmişlere sesleniyor12. Bildirisinin Yahudilerce hor görülen diğer uluslara da yönelik olduğunu vurguluyor13. Nitekim, «Kaybolmuş olanı arayıp kurtarmaya geldim» diyordu14. Ama kişinin kurtulmaya istekli olması gerekir. Bu nedenle önce Yahya, sonra İsa, daha sonra da İsa'nın öğrencileri insanları tövbeye çağırdılar15. İsa'yı izleyecek olanlar tüm varlıklarıyla adanmış birer öğrenci olmaya16 ve sürekli bir dua yaşamı sürmeye çağrılmışlardır17.

Ana hatlar:
Lu.1:1-4 Giriş
Lu.1:5-2:52 Vaftizci Yahya ile İsa'nın doğum ve çocuklukları
Lu.3:1-20 Vaftizci Yahya'nın görevi
Lu.3:21-4:13 İsa'nın vaftiz olması ve sınanması
Lu.4:14-9:50 İsa'nın Celile ve çevresindeki etkinlikleri
Lu.9:51-19:27 İsa Kudüs yolunda
Lu.19:28-22:46 İsa'nın Kudüs'teki son günleri
Lu.22:47-23:56 İsa'nın tutuklanması, yargılanması ve çarmıha gerilmesi
Lu.24:1-52 İsa'nın dirilmesi ve göğe yükselmesi

Kaynak ayetler:
1Lu.3:4; Lu.1:17,76-77
2Lu.1:68-79; Lu.2:10-11
3Lu.1:11-20; Lu.1:26-38: Lu.2:8-15
4Lu.3:21-22; Lu.9:35
5örn: Lu.1:41-42; Lu.1:67; Lu.2:25-28
6Lu.5:17; Lu.9:43-44; Lu.11:14-20
7Lu.16:16, ayrıca Lu.46:43'e bakınız
8örn: Lu.6:20; Lu.12:31-32; Lu.17:20-21; Lu.18:16-17,24-30
9Lu.1:32-33; Lu.13:18-21,28-30; Lu.17:20-21; Lu.19:11-27; Lu.21:5-31; Lu.22:16-18,29-30; Lu.23:42
10Lu.1:77; Lu.7:41-50; Lu.11:4
11Lu.6:24-26; Lu.12:13-34; Lu.16:13,19-31; Lu.18:18-30; Lu.19:1-10
12Lu.2:8-15; Lu.4:18-19; Lu.6:20-26
13Lu.7:36-50; Lu.8:3; Lu.10:30-42; Lu.17:11-19
14Lu.19:10 ve Lu.15:1-32; Lu.18:9-14
15Lu.3:3; Lu.5:32; Lu.24:47
16Lu.5:11,27-28; Lu.6:22-23; Lu.9:23-26,58-62; Lu.12:22-34; Lu.14:25-33
17Lu.6:27-28; Lu.11:1-13; Lu.18:1-6; Lu.22:39-46



1. Bölüm

1-3Sayın Teofilos,
Birçok kişi aramızda olup bitenlerin tarihçesini yazmaya girişmiştir. Nitekim başlangıçtan beri bu olayların görgü tanığı ve Tanrı sözünün hizmetkârı olanlar bunları bize iletmişlerdir. Ben de tüm bu olayları ta başından özenle araştırmış biri olarak bunları sana sırasıyla yazmayı uygun gördüm. 4Öyle ki, sana verilen bilgilerin doğruluğunu bilesin.

Yahya'nın doğumu önceden bildiriliyor

5Yahudiye kralı Hirodes zamanında, Abiya bölüğünden Zekeriya adında bir kâhin vardı. Harun'un soyundan olan karısının adı ise Elizabet'ti. 6Her ikisi de Tanrı'nın gözünde doğru kişilerdi, Rab'bin tüm buyruk ve kurallarına eksiksizce uyarlardı. 7Elizabet kısır olduğu için çocukları olmuyordu. Her ikisinin de yaşı ilerlemişti.
8Zekeriya, hizmet sırasının kendi bölüğünde olduğu bir gün, Tanrı'nın önünde kâhinlik görevini yerine getiriyordu. 9Kâhinlik geleneği uyarınca Rab'bin tapınağına girip buhur yakma görevi kurayla ona verilmişti. 10Buhur yakma saatinde bütün halk topluluğu dışarıda dua ediyordu.
11Bu sırada, Rab'bin bir meleği buhur sunağının sağında dikilip Zekeriya'ya göründü. 12Zekeriya onu görünce şaşırdı, korkuya kapıldı. 13Melek ona, «Korkma, Zekeriya» dedi, «duan kabul edildi. Karın Elizabet sana bir oğul doğuracak, onun adını Yahya koyacaksın. 14Sevinip coşacaksın. Birçokları da onun doğumuna sevinecek. 15O, Rab'bin gözünde büyük olacak. Hiç şarap ve içki içmeyecek; daha annesinin rahmindeyken Kutsal Ruh'la dolacak. 16İsrail oğullarından birçoğunu, Tanrıları olan Rab'be döndürecek. 17Babaların yüreklerini çocuklarına döndürmek, söz dinlemeyenleri doğru kişilerin anlayışına yöneltmek ve Rab için hazırlanmış bir halk yetiştirmek üzere, İlyas'ın ruhu ve gücüyle Rab'bin önünden gidecektir.»
18Zekeriya meleğe, «Bundan nasıl emin olabilirim?» dedi. «Çünkü ben yaşlandım, karımın da yaşı ilerledi.»
19Melek ona şöyle karşılık verdi: «Ben Tanrı'nın huzurunda duran Cebrail'im. Seninle konuşmak ve bu müjdeyi sana bildirmek için gönderildim. 20İşte, belirlenen zamanda yerine gelecek olan sözlerime inanmadığın için dilin tutulacak, bunların gerçekleşeceği güne dek konuşamayacaksın.»
21Zekeriya'yı bekleyen halk, onun tapınakta bu kadar uzun süre kalmasına şaştı. 22Zekeriya ise dışarı çıktığında onlarla konuşamadı. O zaman tapınakta bir görüm gördüğünü anladılar. Kendisi onlara işaretler yapıyor, ama konuşamıyordu.
23Görev süresi bitince Zekeriya evine döndü. 24Bir süre sonra karısı Elizabet gebe kaldı ve beş ay evine kapandı. 25«Bunu benim için yapan Rab'dir» dedi. «Bu günlerde benimle ilgilenerek insanlar arasındautancımı giderdi.»

İsa'nın doğumu önceden bildiriliyor

26-27Elizabet'in hamileliğinin altıncı ayında Tanrı, melek Cebrail'i Celile'de bulunan Nasıra adlı kente, Davut'un soyundan Yusuf adındaki adama nişanlı olan bir kıza gönderdi. Kızın adı Meryem'di. 28Onun yanına giren melek, «Ey Tanrı'nın lütfuna erişen kız, selam! Rab seninledir» dedi.
29Söylenenlere çok şaşıran Meryem, bu selamın ne anlama gelebileceğini düşünmeye başladı. 30Ama melek ona, «Korkma Meryem» dedi, «sen Tanrı'nın lütfuna eriştin. 31Bak, gebe kalıp bir oğul doğuracaksın, adını İsa koyacaksın. 32O büyük olacak, kendisine `en yüce Olan'ın Oğlu' denecek. Rab Tanrı O'na, atası Davut'un tahtını verecek. 33O da sonsuza dek Yakup'un soyu üzerinde egemenlik sürecek, ve egemenliğinin sonu gelmeyecektir.»
34Meryem meleğe, «Bu nasıl olur? Ben erkeğe varmadım ki» dedi.
35Melek ona şöyle cevap verdi: «Kutsal Ruh senin üzerine gelecek, en yüce Olan'ın gücü senin üstüne gölge salacak. Bunun için doğacak olana kutsal, Tanrı Oğlu denecek. 36Bak, senin akrabalarından Elizabet de yaşlılığında bir oğula gebe kalmıştır. Kısır bilinen bu kadın şimdi altıncı ayındadır. 37Tanrı'nın yapamayacağı hiçbir şey yoktur.»
38«Ben Rab'bin kuluyum» dedi Meryem, «bana dediğin gibi olsun.» Bundan sonra melek onun yanından ayrıldı.

Meryem, Elizabet'i ziyaret ediyor

39O günlerde Meryem kalkıp aceleyle dağlık bölgeye, Yahuda oymağının bir kentine gitti. 40Zekeriya'nın evine girerek Elizabet'i selamladı. 41-42Elizabet Meryem'in selamını duyunca rahmindeki çocuk hopladı. Kutsal Ruh'la dolan Elizabet, yüksek sesle şöyle dedi: «Kadınlar arasında kutsanmış bulunuyorsun, rahminin ürünü de kutsanmıştır! 43Nasıl oldu da Rabbimin annesi yanıma geldi? 44Bak, selamının sesi kulaklarıma eriştiği an, çocuk rahmimde sevinçle hopladı. 45İman eden kadına ne mutlu! Çünkü Rab'bin ona söylediği sözler gerçekleşecektir.»
46-47Meryem de şöyle dedi:

«Canım Rab'bi yüceltir;
ruhum, Kurtarıcım Tanrı sayesinde sevinçle coşar.
48Çünkü O, sıradan biri olan kuluyla ilgilendi.
İşte, bundan böyle tüm kuşaklar beni mutlu sayacak.
49Çünkü güçlü Olan, benim için büyük işler yaptı.
O'nun adı kutsaldır.
50Kuşaktan kuşağa kendisinden korkanlara merhamet eder.
51Eliyle güçlü işler yaptı;
kibirlileri yüreklerindeki kuruntularla darmadağın etti.
52Hükümdarları tahtlarından indirdi,
sıradan insanları yükseltti.
53Aç olanları iyiliklerle doyurdu,
zenginleri ise elleri boş çevirdi.
54-55Atalarımıza söz verdiği gibi,
İbrahim'e ve onun soyuna sonsuza dek
merhamet etmeyi unutmayarak
kulu İsrail'in yardımına yetişti.»

56Meryem, üç ay kadar Elizabet'in yanında kaldı, sonra kendi evine döndü.

Yahya peygamberin doğumu

57Elizabet'in doğum yapacağı vakit geldi ve bir oğul doğurdu. 58Komşularıyla akrabaları, Rab'bin ona ne büyük merhamet gösterdiğini duyunca, onun sevincine katıldılar. 59Sekizinci gün çocuğun sünneti için geldiler. Ona babası Zekeriya'nın adını vereceklerdi. 60Ama annesi, «Hayır, adı Yahya olacak» dedi.
61Ona, «Akrabaların arasında bu adı taşıyan hiç kimse yok ki» dediler.
62Bunun üzerine babasına işaretler yaparak çocuğun adını ne koymak istediğini sordular. 63Onlardan bir yazı levhası isteyen Zekeriya, «Adı Yahya'dır» diye yazdı. Herkes şaşakaldı. 64O anda Zekeriya'nın ağzı açıldı, dili çözüldü. Tanrı'yı överek konuşmaya başladı. 65Çevrede oturanların hepsi korkuya kapıldı. Bütün bu olaylar, Yahudiye'nin dağlık bölgesinin her yanında konuşulur oldu. 66Duyan herkes derin derin düşünüyor, «Bu çocuk acaba ne olacak?» diyordu. Çünkü Rab[a] onunla birlikteydi.

Zekeriya'nın şükran ilahisi

67Çocuğun babası Zekeriya, Kutsal Ruh'la dolarak şu peygamberlikte bulundu:

68«İsrail'in Tanrısı olan Rab'be övgüler olsun!
Çünkü halkının yardımına gelip onları fidyeyle kurtardı.
69-71Eski çağlardan beri
kutsal peygamberlerinin ağzından bildirdiği gibi,
kulu Davut'un soyundan
bizim için güçlü bir kurtarıcı[b] çıkardı;
düşmanlarımızdan,
bizden nefret edenlerin hepsinin elinden
kurtuluşumuzu sağladı.
72Böylece atalarımıza merhamet ederek
kutsal antlaşmasını anmış oldu.
73-75Nitekim bizi düşmanlarımızın elinden kurtaracağına
ve ömrümüz boyunca
kendi önünde kutsallık ve doğruluk içinde,
korkusuzca kendisine tapınmamızı sağlayacağına dair
atamız İbrahim'e ant içerek söz vermişti.
76-77Sen de, ey çocuk,
en yüce Olan'ın peygamberi diye anılacaksın.
Rab'bin yollarını hazırlamak üzere önünden gidecek
ve O'nun halkına,
günahlarının bağışlanmasıyla kurtulacaklarını bildireceksin.
78Çünkü Tanrımızın yüreği merhamet doludur.
79O'nun merhameti sayesinde,
yücelerden doğan Güneş[c],
karanlıkta ve ölümün gölgesinde yaşayanlara ışık saçmak
ve ayaklarımızı esenlik yoluna yöneltmek üzere
yardımımıza gelecektir.»

80Çocuk büyüyor, ruhsal yönden güçleniyordu. İsrail halkına görüneceği güne dek ıssız yerlerde yaşadı.



Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://islamadogru.yetkinforum.com
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 1396
Kayıt tarihi : 10/01/10
Yaş : 57

Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yeni Antlaşma   Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Icon_minitimeCuma Ara. 11, 2015 7:43 am

Luka

2. Bölüm İsa'nın doğumu

(Mat.1:18-25)

O günlerde Sezar Avgustus tüm Roma dünyasında bir nüfus sayımının yapılması için ferman çıkardı. 2Bu ilk sayım, Kirinyus'un Suriye valiliği zamanında yapıldı. 3Herkes yazılmak için kendi kentine gitti.
4Böylece Yusuf da, Davut'un soyundan ve torunlarından olduğu için Celile'nin Nasıra kentinden kalkıp Yahudiye bölgesine, Davut'un kenti olan Beytlehem'e gitti. 5Orada, hamile olan nişanlısı Meryem'le birlikte yazılacaktı. 6-7Onlar oradayken, Meryem'in doğum yapma vakti geldi ve ilk oğlunu doğurdu. Onu kundağa sarıp bir yemliğe yatırdı. Çünkü handa kendilerine yer yoktu.

Çobanlar ve melekler

8Aynı yörede, sürülerinin yanında nöbet tutarak geceyi kırlarda geçiren çobanlar vardı. 9Rab'bin bir meleği onlara göründü ve Rab'bin görkemi çevrelerini aydınlattı. Büyük bir korkuya kapıldılar. 10-11Melek ise onlara, «Korkmayın!» dedi. «Size, tüm halk için büyük sevinç kaynağı olacak bir müjde getiriyorum: bugün size, Davut'un kentinde bir Kurtarıcı doğdu. Bu, Rab olan Mesih'tir. 12Ve işte size bir işaret: kundağa sarılmış ve yemlikte yatan bir bebek bulacaksınız.»
13-14Birdenbire meleğin yanında, göksel ordulardan oluşan büyük bir topluluk belirdi. Tanrı'yı överek,

«En yücelerde Tanrı'ya yücelik olsun,
yeryüzünde O'nun hoşnut kaldığı insanlara
esenlik olsun!» dediler.

15Melekler yanlarından ayrılıp göğe çekildikten sonra çobanlar birbirlerine, «Haydi, Beytlehem'e gidelim, Rab'bin bize bildirdiği bu olayı görelim» dediler. 16Aceleyle gidip Meryem'le Yusuf'u ve yemlikte yatan bebeği buldular. 17Onları görünce, çocukla ilgili olarak kendilerine anlatılanları onlara bildirdiler. 18Bunu duyanların hepsi, çobanların kendilerine söylediklerine şaşıp kaldılar. 19Meryem isebütün bu sözleri derin derin düşünerek yüreğinde sakladı. 20Çobanlar, işitip gördüklerinin tümü için Tanrı'yı yüceltip överek geri döndüler. Her şeyi, kendilerine anlatıldığı gibi bulmuşlardı.

İsa'nın tapınakta Tanrı'ya adanması

21Sekizinci gün, çocuğu sünnet etme zamanı gelince, kendisine İsa adı verildi. Bu, O'nun ana rahmine düşmesinden önce meleğin O'na vermiş olduğu isimdi.
22Musa'nın Yasasına göre arınma günlerinin[ç] bitiminde Yusuf'la Meryem çocuğu Rab'be adamak için Kudüs'e götürdüler. 23Nitekim Rab'bin Yasasında, «İlk doğan her erkek çocuk Rab'be adanmış sayılacak» diye yazılmıştır. 24Ayrıca Rab'bin Yasasında buyrulduğu gibi, kurban olarak «bir çift kumru ya da iki güvercin yavrusu» sunacaklardı.
25O sırada Kudüs'te Şimon adında bir adam vardı. Doğru ve dindar biri olan bu adam, İsrail'in teselli edileceği zamanı özlemle bekliyordu. Kutsal Ruh onun üzerindeydi. 26Rab'bin Mesihini görmeden kendisinin ölmeyeceği ona Kutsal Ruh tarafından bildirilmişti. 27-28Böylece Şimon, Ruh'un yönlendirmesiyle tapınağa geldi. Küçük İsa'nın annesi babası, Kutsal Yasa'nın ilgili kuralını yerine getirmek üzere O'nu içeri getirdiklerinde, Şimon O'nu kucağına aldı ve Tanrı'yı överek şöyle dedi:

29«Ey Rabbim, vermiş olduğun sözü tuttun;
kulun olan ben artık huzur içinde ölebilirim.[d]
30-32Çünkü senin sağladığın
ve tüm halkların gözü önünde hazırladığın kurtuluşu,
ulusları aydınlatıp
halkın İsrail'e yücelik kazandıracak ışığı
gözlerimle gördüm.»

33İsa'nın annesiyle babası, O'nun hakkında söylenenlere şaştılar. 34Şimon onları kutsayıp çocuğun annesi Meryem'e şöyle dedi: «Bu çocuk, İsrail'de birçok kişinin düşmesine ya da yükselmesine yol açmak ve aleyhinde konuşulacak bir belirti olmak üzere belirlenmiştir. 35Senin kalbine de âdeta bir kılıç saplanacak. Bütün bunlar, birçoklarının yüreğindeki düşüncelerin açığa çıkması için olacak.»
36-37Aşer oymağından Fanuel'in kızı Anna adında çok yaşlı bir kadın peygamber vardı. Genç kız olarak evlenip kocasıyla yedi yıl yaşadıktan sonra dul kalmıştı. Şimdi seksen dört yaşındaydı. Tapınaktan ayrılmıyor, oruç tutup dua ederek gece gündüz Tanrı'ya tapınıyordu. 38Tam o sırada ortaya çıkan Anna, Tanrı'ya şükretti ve Kudüs'ün kurtuluşunu bekleyen herkese bu çocuktan söz etmeye başladı.
39Yusuf'la Meryem, Rab'bin Yasasında öngörülen her şeyi yerine getirdikten sonra Celile'ye, kendi kentleri olan Nasıra'ya döndüler. 40Çocuk büyüyor, güçleniyor ve bilgelikte yetkinleşiyordu. Tanrı'nın lütfu O'nun üzerindeydi.

İsa tapınakta

41İsa'nın annesi babası her yıl Fısıh bayramında Kudüs'e giderlerdi. 42İsa on iki yaşına gelince, bayram geleneğine uyarak yine gittiler. 43-44Bayramdan sonra eve dönerlerken küçük İsa Kudüs'te kaldı. Bunu farketmeyen annesi babası, çocuğun yol arkadaşlarıyla birlikte olduğunu sanarak bir günlük yol gittiler. Sonra O'nu akrabalar ve dostlar arasında aramaya başladılar. 45Bulamayınca O'nu araya araya Kudüs'e döndüler. 46Üç gün sonra O'nu tapınakta buldular. Din öğretmenleri arasında oturmuş, hem onları dinliyor, hem sorular soruyordu. 47O'nu dinleyen herkes, zekâsına ve verdiği cevaplara hayran kaldı. 48Annesi babası O'nu görünce şaşırdılar. Annesi O'na, «Çocuğum, bize bunu niçin yaptın? Bak, babanla ben büyük kaygı içinde seni arayıp durduk» dedi.
49O da onlara, «Beni niçin arayıp durdunuz?» dedi. «Babamın evinde bulunmam gerektiğini bilmiyor muydunuz?» 50Ne var ki onlar, bu sözle ne demek istediğini anlamadılar.
51İsa onlarla birlikte yola çıkıp Nasıra'ya döndü. Onların sözünü dinlerdi. Annesi bütün bu olup bitenleri yüreğinde sakladı. 52İsa bilgelikte ve boyda gelişiyor, Tanrı'nın ve insanların beğenisini kazanıyordu.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://islamadogru.yetkinforum.com
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 1396
Kayıt tarihi : 10/01/10
Yaş : 57

Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Yeni Antlaşma   Yeni Antlaşma - Sayfa 2 Icon_minitimeCuma Ara. 11, 2015 7:44 am

Luka

3. Bölüm Yahya Rab'bin yolunu hazırlıyor

(Mat.3:1-12; Mar.1:1-8; Yu.1:19-28)

Sezar Tiberyus'un egemenliğinin on beşinci yılıydı. Yahudiye'de Pontiyus Pilatus'un valiliği sürüyordu. Celile'de Hirodes, İtureya ve Trahonitis bölgesinde Hirodes'in kardeşi Filipus, Abilini'de de Lisanyas yönetimin başındaydı. 2Hanna ile Kayafa başkâhinlik ediyorlardı. Bu sırada Tanrı, sözünü çölde bulunan Zekeriya oğlu Yahya'ya duyurdu. 3O da Şeria nehrinin çevresindeki tüm bölgeyi dolaşarak insanları, günahlarının bağışlanması için tövbe edip vaftiz olmaya çağırdı. 4Nitekim Yeşaya peygamberin sözlerini içeren kitapta şöyle yazılmıştır:

«Çölde yükselen ses,
`Rab'bin yolunu hazırlayın,
geçeceği patikaları düzleyin' diyor.
5`Her dere doldurulacak,
her dağ ve her tepe alçaltılacak.
Eğri yollar doğrultulacak,
engebeli yollar düzleştirilecek.
6Ve tüm insanlar
Tanrı'nın sağladığı kurtuluşu görecektir.'»

7Yahya, vaftiz olmak için kendisine akın eden kalabalıklara şöyle seslendi: «Ey engerekler soyu! Gelecek olan gazaptan kaçmanız için sizi kim uyardı? 8Bundan böyle tövbeye yaraşır meyveler verin! Kendi kendinize, `Biz İbrahim'in soyundanız' demeye kalkmayın. Ben size şunusöyleyeyim: Tanrı, İbrahim'e şu taşlardan çocuk yaratacak güçtedir. 9Balta daha şimdiden ağaçların köküne dayanmıştır. İyi meyve vermeyen her ağaç kesilip ateşe atılacak.»
10Halk ona, «Öyleyse biz ne yapalım?» diye sordu.
11Yahya onlara, «İki mintanı olan, birini hiç mintanı olmayana versin; yiyeceği olan da bunu hiç yiyeceği olmayanla paylaşsın» cevabını verdi.
12Bazı vergi görevlileri de vaftiz olmaya gelerek ona, «Öğretmenimiz, biz ne yapalım?» dediler.
13Yahya onlara, «Size buyrulandan daha çok vergi almayın» dedi.
14Bazı askerler de ona, «Ya biz ne yapalım?» diye sordular.
O da onlara şöyle dedi: «Kaba kuvvetle ya da yalan suçlamalarla kimseden para koparmayın, ücretinizle yetinin.»
15Halk umut içinde bekliyordu. Yahya'yla ilgili olarak herkesin aklında, «Acaba Mesih bu mu?» sorusu vardı.
16Yahya ise hepsine şöyle cevap verdi: «Ben sizi suyla vaftiz ediyorum, ama benden daha güçlü Olan geliyor. Ben O'nun çarıklarının bağını çözmeye bile layık değilim. O sizi Kutsal Ruh'la ve ateşle vaftiz edecek. 17Harman yerini temizlemek ve buğdayı toplayıp ambarına yığmak için yabası elinde hazır duruyor. Samanı ise sönmeyen ateşte yakacaktır.»
18Yahya daha başka birçok konuda halka çağrıda bulunuyor, Müjde'yi duyuruyordu. 19-20Ne var ki bölgenin kralı Hirodes, kardeşinin karısı Hirodiya'yla ilgili olayı ve kendi yapmış olduğu bütün kötülükleri yüzüne vuran Yahya'yı hapse attırarak tüm kötülüklerine bir yenisini ekledi.

İsa'nın vaftiz olması

(Mat.3:13-17; Mar.1:9-11)

21-22Bütün halk vaftiz olduktan sonra İsa da vaftiz oldu. İsa dua ederken gök açıldı ve Kutsal Ruh, bedensel bir görünüm alarak güvercin biçiminde O'nun üzerine indi. Gökten gelen bir ses de, «Sen benim sevgili Oğlumsun, senden hoşnudum» dedi.

İsa'nın soyu

(Mat.1:1-17)

23İsa görevine başladığı zaman otuz yaşlarındaydı. Yusuf'un oğlu olarak biliniyordu.
Yusuf da Eli oğlu,
24Matat oğlu, Levi oğlu, Malki oğlu, Yanay oğlu, Yusuf oğlu,
25Matitya oğlu, Amos oğlu, Nahum oğlu, Hesli oğlu, Nagay oğlu,
26Mahat oğlu, Matitya oğlu, Şimi oğlu, Yoseh oğlu, Yoda oğlu,
27Yohanan oğlu, Reşa oğlu, Zerubabel oğlu, Şaltiyel oğlu, Neri oğlu,
28Malki oğlu, Addi oğlu, Kosam oğlu, Elmadam oğlu, Er oğlu,
29Yeşu oğlu, Eliyezer oğlu, Yorim oğlu, Matat oğlu, Levi oğlu,
30Şimon oğlu, Yahuda oğlu, Yusuf oğlu, Yonam oğlu, Elyakim oğlu,
31Mala oğlu, Menna oğlu, Matata oğlu, Natan oğlu, Davut oğlu,
32İşay oğlu, Obed oğlu, Boaz oğlu, Salmon[e] oğlu, Nahşon oğlu,
33Aminadab oğlu, Ram oğlu[f], Hesron oğlu, Peres oğlu, Yahuda oğlu,
34Yakup oğlu, İshak oğlu, İbrahim oğlu, Terah oğlu, Nahor oğlu,
35Seruk oğlu, Reyu oğlu, Pelek oğlu, Eber oğlu, Şalah oğlu,
36Kenan oğlu, Arfakşat oğlu, Sam oğlu, Nuh oğlu, Lamek oğlu,
37Metuşelah oğlu, Hanok oğlu, Yaret oğlu, Mahalalel oğlu, Kenan oğlu,
38Enoş oğlu, Şit oğlu, Âdem oğlu, Tanrı Oğluydu.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://islamadogru.yetkinforum.com
 
Yeni Antlaşma
Sayfa başına dön 
2 sayfadaki 12 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2, 3, ... 10, 11, 12  Sonraki
 Similar topics
-
» Eski Antlaşma

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
(¯`'·.İSLAMA DOGRU¸.·'´¯)¸ :: KUTSAL KİTAP-
Buraya geçin: